Image Map

DİSK yetkiyi işçiden alır

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun DİSK’İN SESİ gazetesinin 174. sayısında “Emeğin Gündemi” köşesinde yayınlanan yazısı…

Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinde “Sosyal Politika ve İstihdam” başlıklı 19. Faslın açılıp açılmaması tartışmaları devam ederken, ülkemizin gerçekleri bizzat hükümet kaynaklarından gelen verilerler ile gözler önüne serildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2014 Ocak ayı istatistiklerini açıkladı.

Bu istatistikler Türkiye’de sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkının nasıl gasp edildiğinin nişanesi oldu. Bakanlığın verilerine göre, 2018 yılında kayıtlı işçilerin yarısı toplu sözleşme yapacak sendika bulamayacak. Yine işçilerin üçte biri tek sendika tercihine mahkum olacak.

Bunun nedeni 12 Eylül darbesinden beri uygulanan ve AKP hükümetinin de 6356 sayılı yasayla sürdürdüğü işkolu barajı sistemi. Örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarını yok eden, dünyada örneği olmayan bu sınırlama açıkça Anayasa’ya ve Türkiye’nin imza attığı ILO sözleşmelerine de aykırı. Tabii bu aykırılıkları önleyecek bir hukuk sistemini ara ki bulasın!

Örgütlenme hakkı sadece yasalarla gasp edilmiyor. Taşeron işçiler farklı işkollarından gösterilerek örgütlenmenin önüne geçiliyor. Mahkemelerin işkolunu doğru tespit eden kararları çiğneniyor, hukuk yok sayılıyor ve böylece kimi sendikalarımız barajı geçseler de toplu sözleşme yapmaya yetkili olamıyor.

Öte yandan işverenlerin e-devlet şifrelerini işçilerin elinden alması yöntemiyle örgütlenme hakkını ve özgürlüğünü gasp ettiğine dair haberler de gelmeye başladı. Açıkça suç olan bu eylemin de hesabını soracak bir hukuk sistemi yok. Ve şu da unutulmamalıdır ki sendikalar yetkiyi devletten değil, işçiden alır.

İşçinin örgütlenme iradesine baraj olmaz: Koyun tüm işyerlerine sandığı, kim çıkarsa o işçi adına toplusözleşme yapsın. Ama siyasal iktidar 12 Eylül ruhunu elden bırakmadığı için bu öneriye yanaşmamaktadır.

Onlar ne yaparsa yapsın bu devran dönecek, hak yerini bulacaktır! Bu istatistik oyunu, bu yetki-baraj tezgahı, bu hukuk tanımazlık işçilerin örgütlü iradesi ile bozulacaktır. İşçilerin direne direne kurduğu ve 47’nci yaşına giren DİSK, yetkiyi işçiden almaya devam edecektir! Bu iddiayla başlattığımız örgütlenme seferberliği ile engelleri ve hukuksuzlukları aşa aşa, barajları yıka yıka geliyoruz!

47’nci yılımızın mücadele günlüğüne kıdem tazminatı gaspının engellenmesinin onurunu yazan DİSK’lilerin 48’inci yıl hedefleri bellidir: Taşeron cumhuriyetini yıkmak, köle ticaretine geçit vermemek, barajları yıkmak ve işçi sınıfının geniş kesimlerini DİSK bayrağı altında buluşturmak.

Öyleyse mücadeleye devam!

ITUC ETUC