Image Map

ILO'da grev hakkı tartışmaları

103. ILO Konferansı’nda uluslararası işveren grubu bir kez daha  grev hakkını inkâr eden faaliyetler yürüttü. Bu nedenle Aplikasyon Komitesi toplantıları tıkanma noktasına geldi.

Aplikasyon Komitesi olarak bilinen “Uluslararası Standartların Uygulanması Komitesi” işveren, işçi ve hükümet taraflarından oluşan üçlü bir organdır. Komite üye ülkelerin ILO sözleşmeleri uyarınca aldığı önlemleri inceleme ve hükümetlere tavsiyelerde bulunma yetkisine sahiptir. Böylece ilgili ülkelerin onayladıkları ILO sözleşmelerine uygun davranmasını sağlamayı amaçlar. Her yıl, İşveren Grubu ve İşçi Grubu, Uluslararası Çalışma Konferansı sırasında incelemek üzere 25 ülkelik bir listeyi görüşür ve yapacağı tavsiyeler konusunda mutabakata dayalı sonuçlara varmak zorundadır.

Grev hakkına saldırı 2012 yılı ILO Konferansı’nda başladı. İşveren Grubu’nun sözcüsü, görüşülecek ülke listesinde grev hakkıyla ilgili olayları görüşmeyi reddedeceklerini açıkladı. Bu uzlaşmaz ve katı tavır bir çıkmaza yol açtı ve Aplikasyon Komitesi’ndeki görüşmeleri tıkadı.

İşveren Grubu, 87 nolu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin metninde grev hakkına açık bir atıf bulunmaması nedeniyle, uluslararası kabul gören yorum kuralları uyarınca, 87 nolu sözleşmenin grev hakkı olmadan yorumlanması gerektiğini öne sürüyor.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) hukuk danışmanı Jeff Vogt bu konuda şöyle diyor: “İşveren Grubu’nun iddiası sendika özgürlüğü konusunda temelden hatalı bir anlayışa dayanıyor. Son derece muhafazakâr bir gözle bakıyorlar. Bu anlayışa göre, sendika özgürlüğü, çalışma ilişkileri bağlamından koparılmış, bağımsız ve bireysel bir haktır. Oysa sendika özgürlüğü, özellikle çalışma ilişkileri bağlamında, çok uzun bir süredir kolektif bir hak olarak görülmektedir ve aslında grev hakkını da içeren bir haklar demetidir.”

İşçi Grubu’nun genel kurulda açıkladığı üzere, Aplikasyon Komitesi’nin vardığı sonuçların, hükümetlerin ILO sözleşmelerini doğru uygulamasını sağlayacak açık ilkeler öngörmesi gerekiyor. Bugün üç olay konusunda anlaşmazlık var, ama yarın, görüşülen 87 nolu sözleşmeyle ilgili olayların sayısına bağlı olarak bu anlaşmazlıkların sayısı dörde, beşe ya da altıya çıkabilir. Haziran 2014’teki UÇK’da anlaşmaya varılmadığı için, Komite’nin incelemesine tabi 19 olayın tümüyle ilgili sonuçlar onaydan geçmeden kalmış oluyor.

İşçi Grubu’nun ana kaygısı, işverenlerin şimdi 98 nolu Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi gibi diğer önemli sözleşmeleri de giderek uyuşmazlık konusu yapmasıdır. Temel ILO sözleşmelerinin yorumuyla ilgili bu sinsi ve ısrarlı tutumun yıl açtığı anlaşmazlıklar Komitelerin çalışmasını ve güvenilirliğini zedeliyor ve felce uğratıyor.

Grev hakkıyla ilgili uyuşmazlık ILO’nun Yönetim Kurulu’na aktarıldı. Bu organ ise Uluslararası Adalet Divanı’ndan istişari bir karar vermesini ve uyuşmazlığa son vermesini isteyebilecek. Kasım 2014’te bir karar çıkması bekleniyor.

İşçi Grubu tavizsiz tutumunu koruyor, sendikalar ise bütün dünyada işçilerin önemli silahlarından biri olan grev hakkını savunmaya kararlı.

ITUC ETUC