BELTAŞ işçisi yalnız değildir
Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı BELTAŞ A.Ş’de park, bahçe, temizlik ve bakım işlerinde çalışan DİSK/Genel İş Sendikası üyesi 239 işçi ile toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken, işçilerin iş akitlerinin feshedileceğine dair belgelerin tebliğinin ve ardından belediyenin uzlaşmaz tavrı ve anlaşmaya yanaşmayan tutumu karşısında DİSK/Genel İş tarafından grev kararı alınmıştı. Beşiktaş Belediyesi önünde bir ayı aşkındır kurulu olan direniş çadırı bugün grev çadırına dönüştürüldü. Saat 11’de Belediye önünde yapılan basın açıklamasında DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, Genel-İş Genel Yönetim Kurulu üyeleri, DİSK üyesi sendikaların yönetim kurulu üyeleri, DİSK’li işçiler ve emek dostları Beltaş işçisinin yanındaydı.
Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı Beltaş A.Ş işçilerinin grevi ile ilgili olarak DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Kani Beko’nun basın açıklaması
Saygıdeğer Beşiktaş halkı ve değerli basın emekçileri,
Hepinizin bildiği gibi, Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı BELTAŞ A.Ş’de park, bahçe, temizlik ve bakım işlerinde çalışan Sendikamız DİSK/Genel-İş üyesi 239 işçi kardeşimiz, toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken bir tebliğ aldı. Bu belgelerde, ihale sürecinin Eylül sonunda biteceği gerekçe gösterilerek üyelerimizin iş akitlerinin feshedileceği tebliğ edilmekteydi. Bu tebliğ üzerine defalarca yapmış olduğumuz öneri ve uyarılarımız, belediyenin uzlaşmaz tavrı ve anlaşmaya yanaşmayan tutumuna çarptı. İşçi kardeşlerimiz zorunlu olarak belediye önünde demokratik ve meşru bir çadırlı direniş eylemi başlattılar.
Beltaş işçisi Ramazan Bayramı’nda Beşiktaş Belediyesi’nde bayram tebriği beklerken bu tebliğleri aldı. Ve ailesiyle, çocuklarıyla, eşleriyle, büyükleriyle, dostlarıyla bayramlaşmayı ümit ettiği günleri, burada Beşiktaş Belediyesi’nin önündeki direniş çadırında geçirdi.
Beşiktaş Belediye işçileri olarak ne denli özveri ve fedakârlıkla hizmet verdiğimizi, ne denli çabaladığımızı en başta Beşiktaş halkı ve Beşiktaş’tan yolu geçen tüm İstanbullular bilmektedir. Bizler yıllardır Beşiktaş’ın parklarında altında nefes aldığınız ağaçları diken, görünce mutlu olduğunuz çiçekleri sulayan işçileriz. Bizler Beşiktaş’ı güzelleştirmek için yıllardır emek veren işçileriz. Ve bizler, gelecek kaygısı yaşamadan, işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun işyerlerinde, insan onuruna yaraşır bir ücretle çalışmak istiyoruz. Uluslararası hukuk ve Anayasamızca teminat altına alınmış haklarımızı istiyoruz.
Haklarımızın “taşeronlaşma” adı altında gasp edilmesini istemiyoruz. Kazanımlarımızın değişen belediye yönetimleri tarafından “keyfe keder” alınıp verilmesini kabul etmiyoruz. Kaderlerimiz ellerindeymiş gibi hükümranca kararlarla karşılaşmak istemiyoruz.
Kaderimiz konusunda, bize tanınmış olan haklar çerçevesinde, toplu sözleşme görüşmelerinde masanın diğer tarafında oturmak ve insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir Toplu İş Sözleşmesi imzalamak istiyoruz. Öncelikli talebimiz işçilere yapılan iş fesih bildirimlerinin geri çekilerek, toplu sözleşme haklarımızı kullanmak ve başka bir taşeron firmaya geçmeden BELTAŞ işçisi olarak çalışmaya devam etmektir. Bu uygulamanın aksini de “sosyal demokrat” bir belediyeye yakıştıramıyor, yakıştırmak istemiyoruz.
Bizler Genel İş sendikası ve konfederasyonumuz DİSK olarak bedeli ne olursa olsun taşerona karşı mücadele edeceğimizi daha önceden defalarca ilan ettik. Çünkü taşeron demek açlık sınırının altında bir ücret demektir. Taşeron demek iş cinayeti demek, ölüm demektir. Taşeron demek çocuklarımızın geleceğini taşeron patronlarının insafına bırakmak demektir. Bu nedenle taşeron zulmünü sadece Beşiktaş’tan değil tüm ülkeden söküp atana dek mücadelemiz sürecektir.
Burada, Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı BELTAŞ AŞ’de zorunlu olarak haklarımızı korumak ve insan onuruna yakışır bir çalışma yaşamı ve güvenceli geleceğimiz için başvurmak zorunda kaldığımız “Grev Kararı”mızı sonuna kadar savunacağız. Belediye yönetiminin bir an önce toplu sözleşme görüşmelerine katılmasını talep ediyor, meşru ve demokratik haklarımızı kabul etmesini istiyoruz. Ve tüm kararlılığımızla bir defa daha haykırıyoruz;
Toplu Sözleşme Hakkımız, Grev Silahımız!
İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!
Zafer Direnen Emekçinin Olacak!
Sözleşme Hakkımız Engellenemez!
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın Genel-İş! Yaşasın DİSK!