ICF Isı Cihazları’nda işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin direnişi sürüyor!..
ICF Isı Cihazları Fabrikasında çalışan ve Konfederasyonumuza bağlı Birleşik Metal-iş Sendikamıza üye oldukları için işten atılan 5’i kadın 13 işçi, 5 Ağustos 2014 tarihinden beri direnişlerini sürdürüyor.
Yönetim Kurulumuz 28 Ekim 2014, Salı günü saat 13:00’de, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu ICF Isı Cihazları Fabrikası’nda direnişteki işçilerle dayanışma ziyaretinde bulundu.
Direniş ziyaretinde, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Başkanımız Kani Beko birer konuşma yaptılar. Genel Başkanımız Bekokonuşmasında şunları söyledi:
Ağustos ayından beri direnişlerini sürdüren Birleşik Metal İş sendikamıza üye işçi kardeşlerimi selamlıyorum.
Çok zor ve ağır koşullarda, gece gündüz çalışıp evlerine ekmek götürmeye çalışan işçi arkadaşlarım ne istiyorlar?
Gece gündüz, bu ağır işleri yaparken evlerine açlık sınırının üzerinde bir ücret götürmek istiyorlar. Çocuklarına daha iyi, daha aydınlık bir gelecek sunmak istiyorlar. İnsanca yaşamak istiyorlar.
Arkadaşlarımız bu en temel haklarını elde etmek için Anayasal haklarını kullanıp Birleşik Metal-İş sendikamıza üye oldular. İşyerlerinde birlik oldular, çoğunluğu sağladılar. Yine Anayasa’ya ve yasalara uygun biçimde, insanca yaşayabilecekleri bir ücreti sağlayacak toplu sözleşme imzalamak istediler.
Bunun için sendikamıza Bakanlık’tan yetki belgesi gelir gelmez işveren işçi arkadaşlarımızı işten çıkarmaya başladı. Anayasa ve yasalar ayaklar altına alınarak burada bir sosyal cinayet işlendi.
Türkiye’de sendikal hak ve özgürlükler, hem yasal düzenlemeler aracılığıyla, hem de uygulamada ağır bir biçimde ihlal ediliyor. Her yıl on binlerce işçi sendikaya üye olmak istediği için işten atılıyor. Sendikalı işçiler baskı, tehdit ve hatta şiddet ile karşı karşıya kalıyor.
İşverenlere bu sosyal cinayetleri işleme cesaretini veren ise maalesef hükümetin çıkardığı yasalardır. 6356 Sayılı Yasa’da yer alan çifte baraj, yetkinin bakanlıktan alınması ve yetki itirazları, işverenlere bu gibi yasadışı, insanlık dışı uygulamalar için cesaret vermektedir.
Bugün Türkiye’de her yüz işçiden sadece 5’i toplu sözleşme hakkından faydalanıyor. Bu kara tablonun en büyük sorumlusu işverenlere sosyal cinayet işleme cesareti veren yasaları çıkaranlardır.
Sizlere bu konuda bir örnek daha vermek istiyorum. Türkiye’de sendikal nedenle işten çıkarmaya karşı güvence olarak “tazminat” belirlenmiştir. Bu ne demektir: Paran varsa verirsin tazminatı, yasaları da anayasayı da çiğneyebilirsin! Kısacası parası olana Anayasa’yı, yasaları çiğnemek serbest!
Burada direnen işçi arkadaşlarıma, mücadele arkadaşlarıma ve basın emekçilerine bir kez daha ifade etmek isterim: ICF işçilerini anayasal haklarını kullandığı için işten çıkaran işveren cesareti, hükümetin çıkardığı 6356 Sayılı Yasa’dan almaktadır.
İşveren cesaretini kimden alıyor bellidir. Ancak biz cesaretimizi işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma örnekleriyle dolu tarihinden alırız. Burada arkadaşlarımız işçi sınıfının onurlu tarihine yeni bir destan ekliyorlar. Onların zaferi işçi sınıfının zaferi olacaktır.
Değerli mücadele arkadaşlarım,
Hepinizin bildiği gibi Türkiye’de işsizlik oranları giderek artmaktadır. İşsizlik belası büyürken Anayasal bir haklarını kullandıkları için insanları işten atmak, işsizler ordusunu büyütmek bizim için kabul edilemez.
Burada fabrikanın bacası tüterken iş barışının sağlanmasının yolu bellidir. Tüm işçi arkadaşlarımız derhal işe geri alınmalıdır. Bakın havalar giderek soğumakta, kış kapıya dayanmaktadır. Peki bu insanlar nasıl ısınacak?
Hepinizin bildiği gibi bu arkadaşlarımız okullar açılmadan hemen önce işten atıldı. Peki bu işçi kardeşlerimiz okula giden çocuklarına nasıl defter, kitap, çanta alacaklar?
Burada sadece işçi kardeşlerimizin bugün ne yiyip içeceği değil onların çocuklarının geleceği söz konusudur. Burada işlenen sosyal cinayete derhal son verilmelidir.
Bizler arkadaşlarımız işbaşı yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu onurlu mücadelenin sonuna kadar yanında olacağız. Bu işçi kardeşlerimizin hakkını yedirtmeyeceğiz.
ICF işçisi yalnız değildir!
Atılan işçiler geri alınsın!
Zafer direnen emekçinin olacak!