Image Map

İşçi sınıfı AKP için 'makul şüpheli' olmaya devam edecek!

Antidemokratik tutumunu yasalarla pekiştiren AKP’nin hazırladığı “İç Güvenlik Reformu Paketi” Meclis’te.

Bu tasarı özellikle hükümet karşıtı demokratik gösterilere ilişkin yeni düzenleme ve yasaklar içeriyor. Temel insan hakları keyfi sınırlandırmalara tabii tutularak, polise “önleme gözaltısı” adı altında 24-48 saat gözaltı yetkisi veriliyor. “Potansiyel suçlu” olarak görülenler, “makul şüphe”yle evleri basılarak, hiçbir gerekçe göstermeksizin gözaltına alınabilecekler.

Ekonomik, sosyal ve siyasal alanların emekçilere kapatılıp egemenlere açıldığı, kötü yaşam koşullarına sahip milyonlarca emekçinin yaşam haklarıyla birlikte en temel demokratik haklarının ortadan kaldırıldığı AKP’nin yeni rejiminde, bu yeni yasal düzenlemelerle birlikte her işçinin, her yurttaşın makul şüpheli sayılacağı aşikârdır.

Yani bu tasarı yasalaşırsa, Türkiye’de adı konulmamış bir sıkıyönetim ilan edilecek, her sokak açık cezaevine dönüştürülecek, demokrasi ve insan haklarının varlığından söz etmek tamamen imkânsız hale gelecek ve polis devletinin kuruluşu ilan edilecektir!

Türkiye’deki milyonlarca işçi, emekçi tehdit altındadır. Yasal hakları olan her sözleşme, her hak grevi, her basın açıklaması, her toplumsal-demokratik direnme hakkı suç sayılıp engellenecektir. Örneğin, sendikalaşma haklarını kullandıkları için işten atılan ve direnen binlerce işçinin direnişleri bizzat polis gücüyle kırılacaktır. Her direnişçi de artık makul şüphelidir!

AKP iktidarı, toplumu derin çatışmalara sürüklemeye, ateşle oynamaya devam etmekte, kamu düzeni adı altında, kamu düzenini bizzat kendisi dinamitlemektedir.

Sosyal/siyasal sorunları güvenlik sorunu olarak algılayan AKP, devlet şiddetini artıracak bu olağanüstü durum yasasıyla bir adım daha atarak, kurmak istediği “yeni rejimin güvenliğini” de oluşturmaktadır.

Şimdi sormak gerekiyor, “Bu büyük korkunuz neden?” diye…

Nedeni, almaya çalıştıkları “önlemlere” bakılırsa kendilerince de malum. Kadını, öğrencisi, genci, emeklisi, işsizi, emekçisi, işçisi, tabibi, mimarı, mühendisi, öğretmeniyle tüm bir halka karşı adeta bir “yaşatmama” savaşı açan bir hükümet, dünyanın neresinde olursa olsun, korkuyla davranır. AKP’nin gittikçe saldırganlaşmasının nedeni de bu iyi bildikleri korkunun esiri olmalarındandır. Ama, halkımız güzel söylemiş: “Korkunun ecele faydası yok!”… 

Devletin tüm gücü ve olanaklarıyla halkımıza ve işçi sınıfına saldırılarını sürdürenler şunu unutmasın ki, tarihin çöp tenekesi, kendi halkına savaş açan iktidar ve hükümetlerle doludur.

İktidar hayatı hedef aldığında, hayat iktidara direniş olur!

ITUC ETUC