Savaş ve baskı politikalarına karşı ses verdik!

in Haberler / on 29 Aralık 2015 at 18:03 /

DİSK-KESK-TMMOB’nin ortak kararı doğrultusunda Türkiye’nin dört bir yanında işçiler-emekçiler “savaş ve baskı politikalarına karşı” iş bırakarak meydanlara çıktı. İşte il il barış çığlığımız…

(Haberler ve fotolar elimize ulaştıkça güncellenecektir)

İZMİR

İzmir’de de saat 11.00’de iş bırakan sendika ve kitle örgütleri ile çok sayıda vatandaş Konak’ta eski Sümerbank binası önünde toplandı. Burada DİSK-KESK-TMMOB adına açıklamayı DİSK Genel Başkanı Kani Beko okudu.

Savaşın ortak yaşama, demokratik ve özgür geleceğe bir darbe olduğunu ifade eden Beko şunları söyledi:

“Savaş; ölüm, acı, gözyaşı, katliam ve yıkım demek, baskı şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması, emekçilerin ekmeğinin küçülmesi, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demek, özgürlüklerin, insan haklarının hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır, çevrenin, doğanın kültürel değerlerin tahrip edilmesi demektir. Onun için AKP devletinin savaş politikalarına hayır demek, barışı haykırmak için alanlardayız. Saray diktasını ve AKP devletini hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanıp bugün iş bırakarak uyarıyoruz. Yaşamak ve yaşatmak için barışa ses veriyoruz ve tüm ezilenleri, ötekileştirilenleri sarayın savaşına hayır demeye çağırıyoruz.”

Hükümetin dış politikasını da eleştiren Kani Beko, “Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen derecede uluslararası arenada ve ülke içinde ateşle oynanmaktadır. AKP devleti, kendi kurtuluşunu ülkeyi bataklığa sürüklemekte görmektedir” dedi.

Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün hukuksuz bir şekilde tutukluluk süresi bir ayı aşmış durumda olduğunu da hatırlatan Kani Beko, baskı politikalarına karşı örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti.

Türkiye’nin Suriyeleşmesine ‘hayır’ demek için acil barış istediklerinin altını çizen Beko, sözlerini şu şekilde tamamladı: “KESK, DİSK, TMMOB olarak bugün hizmet üretmeyerek ‘Savaşa Karşı Barış’ diyoruz. Barış diyoruz, çünkü Sur’a, Cizre’ye, Nusaybin’e barış gelmeden İzmir’e barış gelmeyeceğini biliyoruz. Çünkü savaşın emekçilerin hak arayışını engelleyen, demokratikleşmeyi engelleyen, yoksullaşmaya neden olan yüzünü görüyoruz. Türkiye’nin Suriyeleşmesine ‘hayır’ demek için acil barış istiyoruz. Barışın, saray barbarlığının lütfuyla gelmeyeceğini biliyor, işçilerin, emekçilerin, halkların ortak kararlı mücadelesiyle geleceğine olan inancımız ve kararlılığımızla ‘tarihte son sözü hep direnenler söyler’ diyoruz.”

İSTANBUL

DİSK-KESK-TMMOB bileşenleri, demokratik kitle örgütlerinden ve siyasi partilerden temsilciler, milletvekilleri ve yurttaşlar barış talebi ile Kadıköy Belediyesi önünde bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Arzu Çerkezoğlu bu ülkede “istikrar” denilen şeyin “ülkede savaş, dünyada savaş, işçilerle savaş” olduğunun altını çizdi ve kıdem tazminatının gasp edilmeye çalışıldığını, özel istihdam büroları ve esnek çalışma ile işçilere köleliğin dayatıldığını hatırlattı. “Barış yürek ister, akıl ister en fazla da emek ister” diyen Çerkezoğlu savaşın bedelini emekçilerin ödediğini ve barışın da emekle geleceğini söyledi.

Kardeşliğin gereğini “Kardeşinin canı nerede yanıyorsa orada olacaksın” diye tarif eden Çerkezoğlu Cizre’de öldürülen 3 aylık bebek Miray İnce’yi şu sözlerle hatırlattı: “Miray İnce: Doğum tarihi: 29 Eylül 2015… Doğduğu günü, o gün ne yaptığınızı hatırlarsınız; o kadar yakın…. Peki doğduğu yer Cizre; bize ne kadar uzak? Cizre bize ne kadar uzak olursa kardeşlik de o kadar uzaklaşır… Bugün Cizre’ye elimizi uzatıyoruz. Miray bebeğe elimizi uzatıyoruz. Tarihin önümüze koyduğu soru basit: Dün Ali İsmail’in mi yanındasın Saray’ın mı diye soruyordu tarih. Bugün Miray Bebeğin mi yanındasın Saray’ın mı diye soruyor. Ölümün mü yanındasın yaşamın mı? Savaşın mı yanındasın barışın mı? Kölelik düzeninin mi yanındasın emeğin mi? Talanın mı yanındasın doğanın mı? Faşizmin mi yanındasın demokrasinin mi? And olsun ki emeğin, demokrasinin, barışın ülkesini kuracağız”

ANKARA

Ankara’da DİSK-KESK-TMMOB üyeleri saat 11.30’da Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Saygı duruşunun ardından ortak açıklamayı okuyan KESK Eşbaşkanı Lami Özgen “Gençlerin, yoksulların kanının aktığı, analarımızın gözyaşının kurumadığı, halklarımızı geri dönülmez biçimde kaosa sürükleyen bu gelişmelere seyirci kalmadığımızı göstermek için bugün üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” dedi. Savaşa bugüne kadar kayıtsız kalmadıklarını, bundan sonra da kalmayacaklarını kaydeden Özgen, “İktidarın gücüne biat ederek onların suç ortaklığını yapanlar da en az onlar kadar suçludur” diye konuştu.

EDİRNE

Edirne’de emek ve meslek örgütleri üyeleri DİSK-KESK-TMMOB’nin çağrısıyla Saraçlar Caddesi üzerindeki PTT önünde bir araya geldi. Burada ortak açıklamayı okuyan DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kutay, iktidarın özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra yeni ve baskıcı bir otorite kurmak istediğini söyleyerek, “kan ve gözyaşının sel olup akacağı bir yola” karşı işçilerin ve emekçilerin yaşamı ve barışı savunmaya devam edeceğini söyledi.

GAZİANTEP

Kırkayak parkında toplanan bine yakın sendika üyesi ve sivil toplum örgütü üyesi Yeşilsu parkına yürüdü. Burada protesto amaçlı 5 dakikalık oturma eyleminin ardından, DİSK Bölge Temsilcimiz Sayın Ali Güdücü bir konuşma yaptı. Kirli savaşın kimseye yarar getirmeyeceğini söyleyen Güdücü, sivil vatandaşların eğitim, sağlık ve çocuklarını beslenmelerinde karşılaştıkları zorlukları, cenazelerin sokaklarda kaldığını anlatan bir konuşma yaptı. Konfederasyonların ortak basın metnini, Gaziantep KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez’in basına okumasının ardından eylem sona erdi.

KAYSERİ

AKP’nin savaş ve baskı politikasına dur demek için üretimden gelen güçlerini kullanan emekçiler Kayseri’de de bir basın açıklaması yaptı. “Sokaklarda insanların öldüğü değil, çocukların oyun oynadığı bir ülke istiyoruz” pankartının açıldığı Cumhuriyet Meydanı’ndaki eylemde ortak basın açıklamasını DİSK Kayseri İl Temsilcisi Cumali Sağlam okudu.