Kadın emekçiler güvencesiz çalışmaya ve ayrımcılığa meydan okudu
DİSK Kadın Komisyonu, KESK’li Kadınlar ve TMMOB’li Kadınlar’ın çağrısıyla Ankara Sakarya Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar 8 Mart’ı alanlarda kutladı
DİSK’li kadınlar DİSK Kadın Komisyonu’nun çağrısıyla DİSK Ankara Bölge Binası önünde toplandı. Buradaki toplanmanın ardından davullarla, alkış ve sloganlarla yürüyüşe geçen kadınlar “Kuralsız, güvencesiz çalışmaya, ayrımcılığa, kadın cinayetlerine meydan okuyoruz” pankartı açtı.
DİSK’li kadınlar Sakarya Meydanı’nda bekleyen diğer kadınlarla buluştu.
Burada sırasıyla KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Kadın Komisyonu adına konuşmalar yapıldı.
Yapılan açıklamaların ardından alkış ve sloganlarla 8 Mart eylemi sona erdi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun konuşması:
“Yıllardır alanlarda birlikte mücadele yürüttüğümüz bütün kızkardeşlerim hepinizi sevgiyle, coşkuyla selamlıyorum. Hepimizin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde yitirdiğimiz kadın yoldaşlarımızı selamlıyorum. 159 yıl sonra hala bu ülkede kadın emeğinin giderek daha güvencesiz kılınmak istendiği, devlet politikalarının öncelikli hedefinin kadınlar olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu yaşadıklarımız ne tesadüftür ne de fıtrattır. Bütün bunların tek nedeni, bu ülkeyi baskı ve şiddet politikalarıyla yönetenlerdir. Bunun sorumlusu, Sur’da, Cizre’de, Artvin’de, Cerattepe’de yaşamımızı, emeğimizi yok sayanlardır. Ama biz diyoruz ki, kadınlar var. Nerede direniş, nerede barikat varsa orada en önde kadınlar var. Kadın yaşamdır, özgürlüktür. O yüzden AKP iktidarına son verene kadar mücadele edeceğiz. Biliyoruz ki kadının özgürlüğü insanın özgürleşmesidir. O yüzden her türlü yasaklamalara karşı 8 Mart’ta alanları özgürleştiriyoruz.”
DİSK Kadın Komisyonu’nun açıklaması:
Bir torba içine sokularak, TBMM’den geçirilen doğum izni kandırmacasıyla, emzirme odaları ve emzirme hakkımızın elimizden alınmasını, esnek çalışmanın yasallaştırılmasını, kamudaki kreşlerin bir bir kapatılmasını, kadınların emek piyasasından tamamen çekilerek, sosyal yaşamdan koparılarak, kadını eve ve aileye hapsederek, çalışma hayatındaki sömürünün bahanesi yapılmasını REDDEDİYORUZ!
Kıdem tazminatımızı fona devretme bahanesiyle yok edecek olan patronların ve onların iktidar partisi AKP’nin, özel istihdam büroları, kiralık işçi büroları adı altında bizleri birer köleye dönüştürecek kuralsız, vahşi çalışma düzenini REDDEDİYORUZ!
Taşeron düzenini, taşeron aldatmacası ile işyerlerinde suni olarak yaratılan ayrımcılığı, sendikal baskıları, erkek yöneticilerin, işveren temsilcilerinin bize yönelik tacizi, mobbingi ve her türden baskıyı REDDEDİYORUZ!
Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti, tacizi görmeyen, cezalandırmayan, tecavüzcü ve katilleri ödüllendiren hukuku REDDEYORUZ!
Biz kadınların yüzlerce yıldır verdikleri mücadeleler sonucunda elde ettikleri hakların gerici iktidarlar tarafından bir bir elimizden alınmasını, yaşamın her alanında sesimizi kısmak isteyen, eşitlik yurttaşlık haklarımızı görmezden gelen, bizleri ikinci sınıf yurttaş haline getirmek isteyen, yok sayan, bedenimiz, kimliğimiz, emeğimiz üzerindeki söz hakkımızın kısıtlamasına yönelik yasaları, anlayışları, uygulamaları REDDEDİYORUZ!
Kentlerimizi, köylerimizi madenlerle, HES’ lerle, taş ocaklarıyla yaşanmaz hale getirerek, ormanımızın, korularımızın, göllerimizin, derelerimizin yok edilmesini REDDEDİYORUZ!
İfade özgürlüğümüzün kısıtlanmasını, örgütlenme özgürlüğümüzün yok sayılmasını, sendikalarımızı, kitle örgütlerimizi düşman görülerek en demokratik haklarımızın kısıtlanmasını REDDEDİYORUZ!
Türkiye’nin Ortadoğu’daki savaş bataklığına çekilmesini, son dönem toplu katliamlarla belirginleşen fiili savaş durumunu, yaşam hakkı ihlallerini, sağlık – eğitim hakkına erişim engellerini REDDEDİYORUZ!
Katliam, göç, yoksulluk ve sistematik şiddet anlamına gelen savaş politikalarını boşa çıkarmak, neredeyse her gün gelen ölüm haberlerinin yarattığı acı ve kederin karşısında durarak, bu topraklarda inşaca, eşit yurttaşlar olarak, barış içinde bir arada yaşamak İÇİN,
Hayatlarımızı ve işimizi güvencesizleştirenlere karşı durarak, tam zamanlı ve güvenceli iş hakkımız İÇİN,
“Emeğimiz, bedenimiz, kentimiz, ormanımız toprağımız bizimdir” demek İÇİN,
Savaşsız ve sömürüsüz, kadının ve emeğin özgürleştiği bir dünyayı kurulana kadar, bu 8 Mart birlik, dayanışma ve mücadele gününde de bir kez daha haykırıyoruz:
Hayatı her gün yeniden yaratan BİZ KADINLAR; İşyerlerinde, atölyelerde, grev çadırlarında, mahallerde, sokaklarda, meydanlarda kadın dayanışmamızla, örgütlü mücadelemizle, VARIZ VE HEP VAROLACAĞIZ!