DİSK’ten Kilimli’de direnen madencilerle dayanışma eylemi
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 4 aydır maaşlarını alamadıkları için açlık grevi yapan madenciler için 28 Mayıs Cumartesi günü, Galatasaray Meydanı’nda bir dayanışma eylemi gerçekleştirdi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı’nın ve bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinin katıldığı eylemde basın açıklamasını Arzu Çerkezoğlu okudu. Yaşananların, siyasi iktidarın emeğe bakışının en karanlık yönü olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, çalışanların emeklerinin karşılığı olan ücreti almak için dahi bedenlerini ölüme yatırmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Fransız Enerji ve Maden İşçileri Sendikası CGT’nin ve Cumartesi Anneleri’nin de destek verdiği eylemde CGT temsilcisi enternasyonal dayanışmayı vurgulayan bir konuşma yaptı.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun Zonguldak Kilimli’deki maden işçilerinin direnişi ile ilgili açıklamasının tam metni:
ÖLÜM MADENCİLERİN KADERİ DEĞİLDİR!
AÇLIK GREVİNDEKİ MADENCİLERİN YANINDAYIZ!
Zonguldak Kilimli’de yaklaşık 250 maden işçisi, 3 aydır ödenmeyen ücretleri, iş güvenceleri ve çalışma hakları için aileleriyle, yakınlarıyla, dostlarıyla omuz omuza yerin altında ve üstünde direniyor.
Cemaat operasyonu bahanesiyle el konulan şirketin işçilere ödemesi gereken ücretler, yasadışı biçimde verilmemektedir. İlgili kamu kurumları da bu konuya dair herhangi bir etkin müdahalede bulunmamaktadır. Yaşananlar bize siyasal iktidarın emeğe bakışının en karanlık yönlerini göstermektedir.
Aileleri ve arkadaşları maden girişinde beklerken, yerin altındaki madenciler metan gazının ve kömür tozunun içinde 9 gündür açlık grevine devam ediyorlar. 15 kardeşimiz hastaneye kaldırıldı, yer altındaki kardeşlerimiz ise açlık grevini sürdürüyorlar. Türkiye’de emek düşmanlığında öyle bir noktaya gelindi ki, çalışanlar emeklerinin karşılığını normal koşullarda alabilmekten uzak hale geldiler. İşçiler ücretlerini alabilmek için dahi kendi bedenlerini ölüme yatırmak zorunda kalıyorlar.
Ülkemizde maden işkolunda sistematik bir insanlık suçu işlenmektedir. Yüksek risk taşıyan, kuralsız ve denetimsiz çalışan, mühendislik bilim ve tekniğinden uzak, teknik eleman denetim ve gözetimi olmaksızın, tamamen ilkel koşullarda pek çok maden firması, taşeron ve rödovans ilişkileri içinde üretim yapmaktadır. Madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları tamamen maliyet kalemi olarak görülmekte ve maksimum karı elde etmek için en hızlı ve en acımasız üretim süreçleri hayata geçirilmektedir.
Böylesi bir gerçekliği olan maden işçilerinin payına iş cinayetleri düşmektedir. Daha Soma’nın acısı geçmemiş iken, aradan geçen 2 yılda, tüm iş kollarında 12 Soma katliamı kadar işçiyi, iş cinayetlerine kurban verdik. Bu da yetmedi, artık ücretleri bile vermemeye başladılar.
Kaçak ocak ocak işletmeciliğinden çalışanların haklarının gaspına kadar pek çok suç işleyen maden patronlarının bu cesareti nereden buldukları bellidir. Ancak sanmasınlar ki, bu devran böyle gidecek. Zafer direnen, mücadele eden ve dayanışmasını büyüten işçi sınıfının olacak.
Kilimli madencilerinin taleplerini sahipleniyoruz. Gasp edilen ücretler ve tüm haklar derhal ödensin; ocaklar açılsın, rödovans sistemi son bulsun, madenler taşeron tarafından değil kamu tarafından işletilsin.
Kilimli maden direnişini buradan selamlıyor, hastanedeki kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz. Orhan Veli’nin dizelerini burada bir kez daha hatırlatıyoruz: “Yüz karası değil, kömür karası, böyle kazanılır ekmek parası.”
İşçinin yüzündeki kömür karası yıkanınca geçiyor ancak işçileri açlığa ve ölüme mahkum edenlerin alnındaki yüz karası asla silinmeyecek ve işçilere karşı işlenen tüm insanlık suçlarının hesabı elbet sorulacaktır.
Kilimli’deki madencilerle dayanışma eyleminin ardından önce Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmasına destek veren DİSK’liler, ardından KESK’in Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda gerçekleştireceği “Laik Eğitim, Laik Yaşam ve İş Güvencesi” konulu mitinge geçti.