DİSK’ten bombalı saldırılara ilişkin açıklama
DİSK Genel Başkanı Kani BEKO, ülkemizde yaşanan patlamalara ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
ÜLKEMİZİN GELECEĞİ BASKI, ŞİDDET VE ÖLÜMLER ÜZERİNE DEĞİL; DEMOKRATİK DEĞER VE HEDEFLERLE İNŞA EDİLMELİDİR
15 Temmuz Askeri darbe girişiminin bastırılmasından sonra ülkemiz büyük bir belirsizlik ortamında yaşıyor. İçinden geçtiğimiz günler Türkiye’nin demokratik bir toplumsal yapıya mı, yoksa zaten yetersiz olan demokratik kurumlaşmanın tümüyle ortadan kaldırıldığı ağır bir baskı rejimine mi yöneleceği konusunda belirleyici olacak. Darbe girişimi gerekçe yapılarak ilan edilen olağanüstü hal, bir sivil sıkı yönetim uygulamasıdır. Kaçınılmaz olarak demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını gündeme getirmiştir. Bu sürecin yoğun hak ihlalleri yaşanarak sürdürüldüğü, uygulamalardan ve basına yansıyan bilgilerden anlaşılmaktadır. Olağanüstü hal koşulları altında Türkiye’nin var olan ekonomik, toplumsal ve siyasal sorunlarının çözümünün mümkün olmadığı da açıktır. Nitekim siyasal iktidarın askeri darbe kalıntılarını temizlemek gerekçesiyle uygulamaya koyduğu birçok önlem, başlangıçtan itibaren tartışmalı sonuçlar doğurmuştur ve doğurmaya devam etmektedir.
Öte yandan olağanüstü hal bir fırsat gibi görülerek çalışanların temel haklarını ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalarda başlatılmıştır. Sendikaların ve çalışanların talepleri hiçbir şekilde dikkate alınmayarak özel istihdam büroları ve bireysel emeklilik konularında düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Kamu çalışanlarının iş güvencesini tümüyle ortadan kaldıracak şekilde uygulamalar başlatılarak, açılacak kadrolara alınacak öğretmenlerin sözleşmeli olarak çalıştırılacağı açıklanmış bulunmaktadır. Yetkililer tarafından işçilerin iş güvencesinin,verimli çalışmanın önünde engel oluşturduğu şeklinde değerlendirmeler yapılmaya başlanmıştır. Öte yandan ekonomik büyümede, işsizlikte, gelir dağılımında, enflasyonda son göstergeler iyileşmeyi değil, olumsuz yönde bir değişimi ortaya koymaktadır.
15 Temmuz darbe girişimi, demokratik bir yapıda oluşmamış bulunan yasama, yürütme ve yargı organlarının bir tür çözülme içinde olduğunu açıkça göstermiştir. Bu nedenle yetkili çevreler tarafından devletin yeniden kurulmasından söz edilmektedir. Böyle bir yeniden kuruluşun olağanüstü hal koşulları altında ve yalnızca siyasal iktidarın kararlarına bağlı olarak gerçekleştirilmesi düşünülemez. Çünkü böyle bir uygulamadan yalnızca, yeni tür bir anti demokratik ve baskıcı devlet yapısı doğabilir; hiçbir şekilde demokratik bir dönüşüm ortaya çıkamaz. Bu nedenle bir an önce olağan demokratik koşullara dönmek için ne gerekiyorsa yapılmalı ve toplumsal uzlaşma ile demokratik bir dönüşüm sağlanmalıdır. Tehditleri, tehlikeleri ve sorunları abartarak olağanüstü koşullara süreklilik kazandırmak için gerekçe üretilmemelidir.
Bu ortamda son dönemde özellikle Güneydoğuda şiddet olaylarının arttığı gözlenmektedir. Diyarbakır, Van, Bingöl ve Elazığ’da üst üste yaşanan saldırılar çok sayıda insanımızın ölümüne ve yaralanmasına yol açmıştır. Olağan dönemlerde bile karşı çıkılması gereken, çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden bütün halkı hedef alan bu acımasız şiddet eylemleri, günümüz koşullarında hiçbir gerekçe ile savunulamaz ve kabul edilemez. Bu eylemler yalnızca ülkemizde karanlık bir baskı yönetiminin kurulmasını isteyenlerin amaçlarına hizmet etmektedir. Bu nedenle bu saldırıları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Bu şiddet uygulaması ve saldırılar kesinlikle durdurulmalı ve bir daha yaşanmamalıdır.
Ülkemizde toplumsal barışın ve kardeşliğin sağlanması, ölüm, kan ve şiddetle değil, ancak ve sadece, emekçilerin demokratik taleplerinin gerçekleşmesini sağlayacak örgütlü mücadelenin geliştirilmesiyle başarılabilir. Başka bir deyişle; tüm sorunların çözüm yolu, temel hak ve özgürlüklere dayalı, demokratik güvencelerin geliştirildiği bir toplumsal yapının oluşturulmasında aranmalıdır. Bu amaca hizmet etmeyen her tür düzenleme, eylem ve işlem, Türkiye’nin daha karanlık bir geleceğe sürüklenmesi için yola döşenen taşlar niteliğini taşıyacaktır.
DİSK olarak son dönemde Diyarbakır’dan Elazığ’a kadar yaşanan tüm şiddet olaylarını ve saldırıları kınarken, bu toplumda yaşayan sorumlu-sorumsuz herkese, demokratik bir toplumsal dönüşümü sağlayacak adımlar atma ve bu yöndeki gelişmelere katkıda bulunma çağrısı yapıyoruz. DİSK, Türkiye işçi sınıfının hak ve özgürlüklerinin savunucusu bir emek örgütü olarak; gerçek anlamda bir demokratik toplumsal yapının uzlaşma ile oluşturulması ve toplumun barış ve güvenlik içinde yaşamasının sağlanması için üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir.