ETUC Genç İşçiler Eğitiminin kapanış oturumunda Genel Başkanımızın konuşması
ETUC’un düzenlediği Genç İşçiler Eğitimi’nin Antalya’daki kapanış oturumunda DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun yaptığı konuşma
Sevgili Yoldaşlar,
Hepinizi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Yurtdışından gelen yoldaşlara ülkemize, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen yoldaşlara da Antalya’ya hoş geldiniz diyorum…
Sizlere yoldaş diyorum, çünkü farklı ülkelerden ve farklı şehirlerden gelmiş olsak da, farklı sendikaların üyesi olarak farklı işkollarında çalışsak da, farklı siyasi görüşleri destekleyip farklı sendikal anlayışları savunsak da bugün bu salonda bir araya gelenler olarak ortak bir amaca doğru yürümekteyiz. Bir yıl boyunca ortak eğitim çalışmalarına katılan genç işçiler; işçilerin daha iyi koşullarda yaşadığı daha güzel bir Türkiye ve daha güzel bir dünya umuduyla aynı yolda yürüyen insanlardır. Bugün bu salonda bir araya gelen irade Türkiye işçi sınıfının ve dünya emek hareketinin geleceğidir.
Bütün genç yoldaşlarıma 3 gün sürecek eğitim çalışmalarında başarılar diliyorum.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ETUC’un öncülüğünde Türkiye’den Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in ve Avrupa’nın çok sayıda konfederasyonunun katılımıyla yürütülen genç işçi eğitimlerinin sonuna geldik.
2015 yılının Nisan ayında Ankara’da yapılan açılış konferansına katılma şansı bulmuştum. Orada bazı tespitler yapmıştık.
Küresel ölçekte gençler arasında işsizliğin tehlikeli boyutlara vardığını, genç işçilerin çalışma koşullarının kötüleştiğini ve sendikaların genç işçileri kapsama konusunda yetersiz kaldığını vurgulamıştık.
Aradan geçen bir buçuk yılın sonunda bugün daha karanlık bir tabloyla karşı karşıyayız.
Geçen yıl nisan ayında yaptığım konuşmamda Türkiye’deki genç işsizliğinin 16,9 olduğunu belirtmiştim. DİSK-AR’ın bu yıl 19 Mayıs vesilesiyle yaptığı araştırmaya göre bu oran 19,8’e yükselmiş durumda. Bugün genç işsizliği 1 milyon kişiyi aşmış durumda. Aynı araştırma genç kadınların işsizlikten daha kötü şekilde etkilendiğini ve 670 bin üniversite mezunu işsiz olduğunu ortaya koyuyor.
Bir yandan işsizlik bu kadar yaygınken diğer yandan genç işçilerin kötü koşullarda, düşük ücretlerle çalıştığını ve iş güvencesinden yoksun olduklarını görüyoruz.
İşsizlik ve güvencesiz çalışma adeta bir virüs gibi hatta bir kanser hücresi gibi çalışma hayatına ve toplumsal yaşama yayılıyor.
Bu zehrin bir panzehiri var. O da sendikadır, sendikalaşmadır…
Unutmayın ki gücümüz birliğimizden gelir…
Gençlerin insan onuruna yakışır işlere ulaşmasını sağlayacak olan güç burada bu salonda bulunmaktadır.
Sevgili Arkadaşlar…
Ülkemizde yaşanan güncel gelişmelerle ilgili bazı noktaları özellikle vurgulamak istiyorum.
Hepinizin çok iyi bildiği gibi; Türkiye 15 Temmuz günü tarihi bir eşikten geçti…
15 Temmuz günü hayatını kaybeden yurttaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Aralarında sendika üyelerinin de bulunduğu çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti veya yaralandı.
O gece bu eğitim projesinin de katılımcısı olan metal işçisi Medet Duman’ı kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet siz değerli arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum.
Konfederasyonumuz DİSK, 12 Eylül 1980’de faşist askeri cunta tarafından kapatıldı. Arkadaşlarımız katledildi, binlerce üyemiz tutuklandı, yöneticilerimiz idamla yargılandı. Sendikalarımız 12 yıl kapalı kaldı. 500 bin DİSK üyesi zorla başka sendikalara gönderildi.
Her türlü darbeye, anayasal düzene, demokrasiye ve halkın iradesine karşı darbe girişimlerine kayıtsız şartsız karşıyız. Bu tür girişimleri lanetliyoruz.
15 Temmuz sonrası karşılaştığımız OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler gibi uygulamalara yönelik eleştirilerimizi de yüksek sesle dile getiriyoruz.
Sendikaların kapatılmasından, gazete ve televizyon kanallarının yasaklanmasından, on binlerce kamu çalışanının açığa alınmasından büyük endişe duyuyoruz.
İş güvencesine, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara sessiz kalmayacağız. DİSK olarak diyoruz ki “Ne darbe ne OHAL çözüm demokrasi”
Sevgili Yoldaşlar…
Türkiye’nin geleceğini darbecilerin değil emekçilerin belirlemesi dileklerimle hepinizi selamlıyorum. Eğitim çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!