DİSK Mecidiyeköy’de: Asgari ücret 2000TL net!
DİSK, 2017 yılı için asgari ücret görüşmeleri sürerken, Mecidiyeköy’de düzenlediği basın açıklamasıyla “asgari ücret 2000TL net!” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2017 yılı için görüşmeleri sürerken, 22 Aralık 2016 Perşembe günü, saat 12.30’da, Mecidiyeköy’de bir basın açıklaması gerçekleştirildi. DİSK’e üye sendikaların genel başkanlarının, genel merkez ve şube yöneticileri ile DİSK üyelerinin yoğun katılım gösterdiği açıklamada ilk sözü DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi aldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarına DİSK’in dahil olmadığını hatırlatan Çiftçi; sözlerini “ekonomik kriz işçileri teğet geçmedi, asgari ücretin en az 2000TL net olması gerek” diyerek tamamladı.
Çiftçi, konuşmasının ardından sözü DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu‘na verdi. Basın açıklamasına hükümet ve sermaye çevrelerinin asgari ücret artışını düşük tutmak için abartılı ve gerçek dışı değerlendirmeler yaptığını söyleyerek başlayan Çerkezoğlu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun dün gerçekleştirdiği toplantıda TÜİK’in 2016 Kasım ayı için bir işçinin asgari yaşam maliyetini 1669TL olarak sunmasını eleştirdi. Geçtiğimiz yıl için TÜİK’in önerdiği rakamın 1600TL olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu, bu hesaba göre bir yılda asgari yaşam maliyetinin %4 arttığını belirterek, “çarşıda pazarda karşılaştığımız gerçek bu mudur?” diye sordu. Asgari ücrete ilişkin kimi gerçekleri ve DİSK’in taleplerini açıklayan Çerkezoğlu, “2017 yılı için asgari ücret en az 2000TL net olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
EŞİTSİZLİK VE YOKSULLUK HESAP OYUNLARIYLA GİZLENEMEZ!
ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ OLMALIDIR!
ASGARİ ÜCRET 2000 TL NET OLMALIDIR!
2017 yılı asgari ücreti bildiğiniz gibi önümüzdeki günlerde belirlenecek. Hükümet ve sermaye çevreleri asgari ücreti düşük tutmak için bir süredir abartılı ve gerçek dışı değerlendirmelerde bulunuyorlar.
Asgari ücret ile ilgili gerçekleri ve taleplerimizi ifade etmeden önce, dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun gündemine gelen bir başka gerçek dışı değerlendirmeye daha dikkatinizi çekmek isteriz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) komisyon toplantısında bir işçinin asgari yaşam maliyetini Kasım 2016 itibariyle net 1669 TL olarak sunduğu basına yansıdı. TÜİK geçen sene bu rakamı 1600 TL olarak açıklamıştı. Bu hesaba göre bir yılda asgari yaşam maliyeti sadece yüzde 4 civarında artmıştır. Çarşıda pazarda karşılaştığımız gerçek bu mudur? Soruyoruz: TÜİK enflasyon oranını yüzde 7-8 civarında açıklarken, asgari yaşam maliyetinin sadece yüzde 4 artmasını neye dayanarak iddia edebilmektedir.
İnandırıcılıktan uzak, çelişkili açıklamalar yapmak devletin tüm kurumları için bir alışkanlık halini almıştır. Nitekim geçtiğimiz günlerde Milli Gelir hesaplama yöntemleri değiştirilerek, kişi başına milli gelir de arttırılmıştır. Daha da önemlisi, zorunlu BES yasasının gerekçesini oluşturan “Türkiye’de tasarruf oranlarının düşük olduğu” tezi, yine TÜİK’in açıkladığı verilerle çürütülmüştür. Maliye Bakanının yüzde 13.5 olarak açıkladığı tasarruf oranları TÜİK tarafından dünya ortalaması ile benzer düzeyde yüzde 24.8 olarak açıklanmıştır. Böylece zorunlu BES uygulamasının temel gerekçesi çökmüştür. Gerekçesi çöken zorunlu BES derhal iptal edilmelidir.
Ülkenin işsizlik, yoksulluk, geçim sıkıntısı gibi temel sorunlarını hesap oyunlarıyla çözemezsiniz. Asgari ücret ile ilgili gerçekler ortadadır:
İŞTE GERÇEKLER!
- İşçiler verimlilik ve milli gelir artışından payını alamıyor ve bu nedenle gelir dağılımı ülkemizde oldukça bozuk. Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin milli gelirden aldığı pay yüzde 6. Buna karşın nüfusun en yüksek yüzde 20’lik grubunun milli gelirden aldığı pay yüzde 46.
- Gelir eşitsizliği düzelmiyor, düşük ücretlilerin yaşama koşulları iyileşmiyor. Borç ve taksiti olanların oranı genel nüfusun içinde yüzde 67’dir. İki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamayanların oranı yüzde 71’dir.
- Asgari ücretin satın alma gücü OECD ülkelerinin büyük çoğunluğundan daha düşüktür. Türkiye 26 ülke içerisinde 20’inci durumdadır.
- Ücretin milli gelir içindeki payı ve işgücü maliyeti giderek düşmektedir. 1999’da ücretlerin milli gelir içindeki payı yüzde 52 iken 2015 yılında yüzde 34 seviyesine gerilemiştir. 2000 yılında 100 olan işgücü maliyeti, 2015 yılında 27 puanlık düşüşle 73’e gerilemiştir. Bu nedenle patronların ağlamaları yalandandır.
- Asgari ücretin işverenlere toplam maliyeti giderek azalmaktadır. 2016 itibariyle Asgari Geçim İndirimi hariç asgari ücret 1300 TL değil, 1177 TL’dir. İşveren tarafından işçiye ödenen net asgari ücret budur.
- Sadece SGK prim teşvikleriyle işverenlere Türkiye bütçesinin yüzde 4’ü aktarılmaktadır. SGK prim desteğinin bütçeye getirdiği yük, 2010-2016 arasında 63 Milyar TL’dir. Yani işverenlerin yükümlülükleri, vergiler yoluyla emekçilerin ve halkın sırtına yüklenmektedir.
- Asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmamakta, ücret tek bir işçinin yaşamasına olanak verecek biçimde hazırlanmaktadır. Oysa Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Konseyi standartlarına göre asgari ücret hesaplanırken işçinin ailesi de göz önüne alınmalıdır.
- Asgari ücretin tespitinde devletin kendi kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine de uygun davranılmamaktadır. Örneğin 2016 için yüzde 30 artışla saptanan asgari ücret TÜİK’in 2015 Kasım ayı için hesapladığı bir işçinin asgari giderinin dahi 300 TL altındadır.
- Türkiye’de işverenler işçileri daha uzun, daha yoğun ve daha ucuz çalıştırmaktadır. Sadece asgari ücret değil, ortalama saat ücreti de diğer ülkelere göre daha düşüktür. 26 Avrupa ülkesindeki ortalama saat ücretleri Türkiye’deki saat ücretlerinin üzerindedir.
- Ülkemizde 5,5 milyona yakın işçi asgari ücretle çalışmakta, en az 8 milyon işçi asgari ücret artışından doğrudan etkilenmektedir. Bunun dışında tüm işçilerin ücret zamlarında asgari ücret artışı belirleyici olabilmektedir. Asgari ücret sadece asgari ücretlileri değil, bütün çalışanları ilgilendirmektedir.
TALEPLERİMİZ:
- Asgari ücret geçim ücreti olmalıdır. Bir işçinin ailesiyle beraber insanca yaşayabileceği bir ücret olarak belirlenmelidir.
- Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı, işçinin ailesi de dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na konulan çekince kaldırılmalıdır.
- Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalıdır.
- Asgari ücret bütün çalışanlar için ortak saptanmalıdır.
- Ülke büyürken işçilerin bundan pay almaması adaletsizliktir. Asgari ücret tespitinde geçim koşulları, verimlilik ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır.
- 2017 yılı için asgari ücret en az 2000 TL net olmalıdır.