“Karanlığa teslim olmayacağız”
Yılbaşı gecesi 39 kişinin hayatını kaybettiği Reina önünde bir araya gelen emek ve meslek örgütleri katliamı lanetledi.
DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İKK, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası ve İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın çağrısıyla 3 Ocak 2017 saat 18’de yüzlerce kişi Ortaköy’de buluştu.
Anma etkinliğine DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi, Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Sine Sen Genel Başkanı Zafer Ayden, DİSK üyesi sendikaların merkez ve şube yöneticilerinin yanı sıra DİSK’in önceki dönem genel başkanlarından Süleyman Çelebi de katıldı.
Yüzlerce kişi “Korkmuyoruz, karanlığa teslim olmayacağız” pankartı arkasında Reina önüne yürüdü. “Faşizme karşı omuz omuza”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Karanlığa teslim olmayacağız” sloganları atan topluluk katliamın gerçekleştiği yerin önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Kurumlar adına ortak açıklama yapan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç, 2016 yılını bitmek bilmeyen katliamlarla kapatan Türkiye’nin 2017 yılına da yeni bir katliam ile girdiğini söyledi. Eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin, demokrasinin ve barışın yokluğunda memleketimizin tehdit altında olduğunun altını çizen Mengüç “O halde bu tehdide karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, demokrasi ve barış için birlik olmalıyız” dedi.
Ortak basın açıklamasının ardından kurumlar adına konuşmalar yapıldı.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da “Biz bu ülkede bir taraftan laikliğin ve demokrasinin önemini anlatmaya çalışırken, özgürlükler dünyasının nasıl kazanıldığının bilincini yansıtmaya çalışırken terörün başarmaya çalıştığı o ayrıştırmaya asla katkı sunmayacağız” dedi.
“Ölüm bile yoruldu bu ülkede” diyerek sözlerine başlayan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise bu ülkede her türlü baskıya, zulme, katliama karşı yükseltilecek bayrağın emeğin, laikliğin ve demokrasinin bayrağı olduğunun altını çizdi.
TTB Başkanı Raşit Tükel de katliamın failinin ve azmettiricilerin yakalanmasını talep ederek “Kötülüğün karşısında iyiliği savunacağız” dedi.
KESK İstanbul Şubeler Platformu adına konuşan Hüseyin Tosu da, “Bu katliam toplumsal barışa ve laikliğe dönüktür. Korkmayacağız. İnadına barış demeye, laiklik demeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Mali Müşavirler Odası Başkanı Erol Demirel de, toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak isteyenlere karşı barış ve demokrasi demeye devam edeceklerini söyledi.
Suruç’ta yakınlarını yitiren ailelerin oluşturduğu Suruç Aileleri İnisiyatifi adına konuşan Hacer Elçin de “Suruç’u yaşayanlar, Suruç’ta 33 düş yolcumuzu sonsuzluğa uğurlayanlar olarak bu katliamları lanetliyoruz” dedi.
Yapılan konuşmaların ardında Reina’nın önüne karanfiller bırakıldı.
Anma etkinliğinin ardından kurum temsilcileri saldırının gerçekleştirildiği mekana girerek taziye ziyaretinde bulundu. Reina’nın işletmecisi ile görüşen kurum temsilcileri, taziye defterine duygu ve düşüncelerini yazdılar.
Açıklamanın tam metni:
KARDEŞLİĞİ, BARIŞI, ÖZGÜRLÜĞÜ, LAİKLİĞİ, YAŞAM HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ. KORKMUYORUZ, VAZGEÇMİYORUZ!
2016 yılını bitmek bilmeyen katliamlarla kapatan ülkemiz maalesef 2017 yılına da yeni bir katliam ile girdi. 39 insanı yeni yılın ilk saatlerinde gerçekleşen barbarca saldırıda yitirdik. Onlarca insan halen hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor. Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Ülkeyi yönetenlerin yurttaşlarına karşı en önemli sorumluluklarından biri can güvenliğini sağlamaktır. Ancak her zamanki gibi, bu katliamın ardından da siyasi sorumluluk alan olmadı. Her katliamın ardından terörü lanetleyen açıklamalar yapıp, intikam nutukları atarak bir ülke yönetilemez, yönetilememektedir.
Sorumluluk üstlenmesi gereken sadece yöneticiler değildir. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak da sorumluluk üstlenmeliyiz. Evet bugün burada insanlık dışı bir saldırıyı lanetlemek için bir araya geldik. Ancak bizim de sorumluluğumuz terörü, şiddeti, katliamları lanetlemekle sınırlı kalamaz. Bir yurttaş olarak sorumluluğumuz, bir daha böyle trajediler yaşamamak için bizleri yönetenlere soru sormaktır.
Bu tür saldırıların ardından “birlik ve beraberlik” çağrıları yapılmaktadır. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu muhakkaktır. O zaman soruyoruz: Saldırgan henüz yakalanamamış iken, yılbaşı öncesi yılbaşı kutlaması ve yaşam tarzları üzerinden toplumun bir bölümünü ötekileştirme ve nefret söylemiyle tehdit edenler hakkında herhangi bir işlem yapılmamışken, ölenleri anmak isteyenler, mahallelerinde “IŞİD’e karşı laikliği savunacağız” konuşması yapanlar neden gözaltına alınmıştır? “Laiklik” savunması kriminalize edilirken “birlik ve beraberlik” nasıl sağlanacaktır?
Toplumu kutuplaştırarak, nefret dilini siyasete hakim kılarak, her türlü eleştiriyi ve muhalefeti suç sayarak bu ülke yönetilememektedir. Bu akıl tutulmasına bir an önce son vermek gerekmektedir. Eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin, demokrasinin ve barışın yokluğunda memleketimizin nasıl bir tehdit altında olduğu ortadadır. O halde bu tehdide karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, demokrasi ve barış için birlik olmalıyız.
2017 yılında her türlü baskıyı ve terörü yenerek; eşitliği, özgürlüğü, laikliği, demokrasiyi ve barışı kazanarak; memleketimizi bu karanlık günlerden çıkarmak için omuz omuza mücadele edeceğimizi buradan bir kere daha ilan etmek istiyoruz.
İSTANBUL BAROSU
İSTANBUL DİŞHEKİMLERİ ODASI
İSTANBUL ECZACI ODASI
İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİLER VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI
İSTANBUL TABİP ODASI
İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI
TMMOB İL KOORDİNASYON KURULU
DİSK İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ
KESK İSTANBUL ŞUBELERİ