Toplumsal sağlığımız için HAYIR
Sağlık emek meslek örgütleri, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumla ilgili tutumlarını açıklamak üzere 24 Mart 2017 Cuma günü Türk Tabipleri Birliği (TTB) toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenledi. “Toplumsal sağlığımız için referandumda HAYIR diyoruz” denilen açıklamaya DİSK Genel Sekreteri ve DİSK/Dev Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katıldı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı İlker Cebeci ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı İbrahim Kara’nın da katıldığı basın toplantısında, ortak açıklamayı Prof. Dr. Raşit Tükel okudu.
Toplumsal sağlığımız için HAYIR
“Toplumun sağlıklı yaşam hakkını ön koşulsuz savunan biz sağlık meslek örgütleri, elbette referandum üzerine herkesten fazla konuşacağız” diyen Tükel, ülkenin içinde bulunduğu OHAL ortamında Anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum sürecine gidilmesinin başlı başına sağlıksız bir adım olduğunu söyledi. Tükel, hiç kimsenin kendi yaşamına dair bu kadar çok yetkiyi, hiç bir koşulda, denetlenemeyen tek bir güce devretmeyeceğini, devrederse sağlıklı yaşama hakkını da devretmiş olacağını kaydetti. Prof. Dr. Tükel, “Toplumsal sağlığımız için mücadeleye devam edeceğiz. OHAL’de referanduma HAYIR diyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Geleceğimize sahip çıkmak için HAYIR
Genel Sekreterimiz Dr. Arzu Çerkezoğlu, burada yaptığı konuşmada, demokrasinin hak ve özgürlüklerin ön koşulu olduğunu belirtirken, demokrasinin olmadığı yerde sağlık hakkından, emeğin hakkından; sağlık hakkının emeğin olmadığı yerde de demokrasiden söz edilemeyeceğini vurguladı. Çerkezoğlu, “Tüm dünya örnekleri de göstermiş ki, ülkelerde rejimler ne kadar demokrasiden uzaklaşırsa eşitsizlikler o kadar artar. Bugün de dünyaya baktığımızda, başkanlık rejimiyle, otoriter rejimlerle yönetilen ülkelerde işçilerin emekçilerin, bir ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlerin tüm hakları bir o kadar kısıtlanmış” diye konuştu.
Çerkezoğlu, bir ekip hizmetinin parçası olan sağlık çalışanlarının, herhangi bir işi yapma konusunda ekip hizmetinin ne kadar önemli olduğunu en iyi bilenler olduğunu belirtirken, “Bir ekip hizmetinin tek bir kişide toplandığı bir işleyişin, bu ister bir hastanenin işleyişi, ister bir ülkenin yönetimi olsun, ne kadar zararlı olabileceğini en iyi biz biliriz. O nedenle 16 Nisan’da önümüze konan sandıkta, sağlık emekçileri olarak geleceğimize sahip çıkmak için HAYIR diyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Tek adam iktidarı sağlığımıza zarar vereceği için HAYIR
SES eş Başkanı İbrahim Kara, AKP iktidarının yıllardır uyguladığı politikalarla sağlık hizmetinin içinden çıkılmaz bir hal aldığını belirterek, tüm bu olumsuzlukların sorumlusu değillermiş gibi, tüm yetkileri tek elde toplayacak bir mekanizma istediklerini söyledi. Toplumun hiçbir kesiminin görüşü alınmadan için bir halk oylamasına gidildiğini, AKP ve Saray’ın yetkileri tek elde toplama hesabı yaptığını belirten Kara, “SES olarak tek adam iktidarının bu ülke sağlığına zarar vereceğini düşünüyoruz ve 16 Nisan’da yapılacak referandumda hayır diyeceğiz” diye konuştu.
Toplumun bölünmesine karşı HAYIR
İlker Cebeci de, “Türk Dişhekimleri Birliği olarak kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş olmanın dışında, iddia ettiğimiz demokratik kitle örgütü yapımızla, tüm sağlık emekçilerinin olduğu gibi, referandumda pozisyon almayı kendimizde hak görüyoruz” dedi. Toplumun sağlıklı yaşam hakkını savunmanın sadece uygulanan hekimlik hizmetleri ile sınırlandırılamayacağını belirten Cebeci, şöyle konuştu:
“Sağlıklı olmayan bir toplum demek, illa dişleri çürük, öksüren, burnu akan, midesi ağrıyan toplum demek değildir. Sosyal ve psikolojik anlamda da sağlıksızlık da bunun içindedir. Türkiye sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı değil. Giderek de daha kötüye gidiyor. Biz de diğer meslek örgütleri gibi referandumun amacını aşan bir noktaya rejimi götüreceğini düşünüyoruz. Referandumların aslında toplumsal bir mutabakat yaratması gerekirken, bu referandumun toplumu daha da böldüğünü düşünüyoruz, bu sağlıksız durumun oluşmaması için referandum sonucunun HAYIR olması gerektiğini düşünüyoruz ve HAYIR’ı güçlü bir şekilde destekliyoruz. Umuyoruz, Türkiye’nin aydınlık geleceği için bir bahar günü, iyi bir karar alacağız hep beraber.”
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
TOPLUMSAL SAĞLIĞIMIZ İÇİN REFERANDUMDA HAYIR DİYORUZ
Toplumun sağlıklı yaşam hakkını ön koşulsuz savunan biz sağlık meslek örgütleri elbette referandum üzerine herkesten fazla konuşacağız.
Toplumun sağlığı için hizmet verirken, sağlığı olumsuz etkileyen her türlü tehditle mücadele edeceğiz.
Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halidir. Toplumun tam sağlıklı olması için kişilerin, toplum ve kendisiyle ilgili kararları her zaman verebilmesi, özgür iradesiyle kendi yaşamını oluşturabilmesi gerekir.
Bunun ön koşulu ise sağlıklı ortamda adım atabilmektir. İçinde bulunduğumuz OHAL ortamında Anayasa Referandum sürecine gidilmesi başlı başına sağlıksız bir adımdır.
Demokrasi toplumsal düzenin, kişi hak ve özgürlüklerinin ön koşuludur.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, kuvvetler ayrılığı ilkesinde, bağımsız yargıyı koşullayan, parlamenter sistemden vazgeçmeyen, denetim mekanizmaları işleyen ve halkın iradesini kendisinden başka hiçbir güce devretmeyen bir çizgide olmalıdır.
Anayasa değişikliği ile yapılmak istenen ülkemizi bu çizgiden uzaklaştırmak olup devletin tüm yetkilerinin tek kişide toplanması gerçeğidir.
Tek kişinin karar alma yetkilerinin güçlendiği bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.
Kendi yaşamına dair bu kadar yetkiyi hiç kimse hiç bir koşulda, denetlenemeyen tek bir güce devretmez. Devrederse sağlıklı yaşama hakkını da devretmiş olur.
Toplumun sağlıklı yaşam hakkını savunmak ve yaklaşan tehditlere karşı kamuoyunu uyarmak bizim sorumluluğumuzdur.
Anayasayla getirilmek istenen tek adam rejimi demokrasiyi ve parlamenter sistemi bitirme üzerine kurgulanmış bir tehlikedir.
Toplumsal sağlığımız için mücadeleye devam edeceğiz OHALDE referandumda HAYIR diyeceğiz.