Image Map

Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği raporunu açıkladık

“Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” başlıklı basın toplantısı 7 Mart Çarşamba günü, DİSK Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Açıklamaya DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Kadınlarla Dayanışma Vakfı’dan (KADAV) Serap Güre, Genel İş İstanbul Konut İşçileri Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin, Genel İş İstanbul Anadolu Yakası 2 nolu Şube Mali Sekreteri Yenigül Özen Dolgun, Genel İş avukatı İnciser Alptekin ve DİSK’li kadın işçiler katıldı.

DİSK’in geçtiğimiz günlerde özet sonuçlarını açıkladığı “Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği 2017” başlıklı araştırmaya dayanan raporun paylaşıldığı basın toplantısı DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun açıklaması ile başladı. Rapordaki bulguların, işçi kadınların çalışma ve yaşama koşullarını; yaptıkları işleri, ücret seviyelerini, işyerinde yaşadıkları ayrımcılığı görünür kıldığını söyleyen Arzu Çerkezoğlu,  kadın emeğinin düşük ücret, ayrımcılık, işsizlik ve güvencesizlik kıskacında olduğunun altını çizdi.

Bu rapordaki bulguların ışığında kadın mücadelesi ve emek mücadelesi yükseltilmesi gereken talepleri berraklaştırdığını belirterek “Eşit işe eşit ücret ile çalışma hakkı; sendikal haklar; sağlık ve sosyal güvenlik hakkı, kreşler, bakımevleri ile ev işlerinin toplumsallaştırılması ve kadınların toplumsal yaşama eşit biçimde katılımı için mücadeleyi büyütmek, oldukça acil bir görev olarak karşımızda duruyor” dedi.

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun ardından raporun sunuşu DİSK-AR Uzmanı Deniz Beyazbulut tarafından yapıldı. “Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” raporunda ortaya konan veriler özetle şu şekilde sıralandı:

  • Kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorunu: Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma.
  • Kadınlar erkeklerden daha düşük ücret alıyor!
  • Kadınların yüzde 63,9’u çalışma hayatından memnun değil!
  • Kadınların yüzde 92’si sendikasız.
  • Kadınların kıdem süresi erkeklere göre oldukça geride!
  • İşyerinde kadına ayrımcılık düzeyi yüksek!
  • Kadınların yüzde 23,2’si işe alım sürecinde ayrımcılık yaşıyor!
  • Kadın işçilerin yüzde 86’sı işyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmadığını söylüyor!
  • Kadınların yüzde 25’i güvencesiz işlerde çalışıyor.

“Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” raporunu PDF formatında indirmek için tıklayınız

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun “Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” raporunun sunulduğu basın toplantısındaki konuşması

Sevgili basın emekçileri, değerli mücadele arkadaşlarım,

“Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” başlıklı raporun sunumundan önce, bundan 159 yıl önce New York’ta bir tekstil fabrikasında yanarak hayatını kaybeden, direnen tüm kadınların mücadelesine ışık olmaya devam eden işçi kadınları anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Kadın emeğinin direniş tarihi olan 8 Mart vesilesiyle, işyerlerinde alın teri döken, evde, aile içinde görünmeyen emeğinin yanı sıra eve ekmek getirmek için gecesini gündüzüne katan tüm kız kardeşlerimi  selamlıyorum.

Kadınları köleliğe ve itaate zorlayan bir rejimin inşasına karşı Türkiye’nin en umutlu, en kararlı ve en aydınlık direniş odağı haline gelen; meydanlarda, sokaklarda, işyerlerinde, direnişçi çadırlarında, grev halaylarında, derelerin başında, ÇED toplantılarında ve hatta  hapishanelerde mücadele coşkusunu bir an bile yitirmeyen tüm kadınları ayrıca selamlamak istiyorum.

8 Mart’ı kutlamak isterken saldırıya uğrayan Ankaralı  ve Çorlulu kadınlar başta olmak üzere ferman niteliğindeki hukuksuz yasaklara rağmen 8 Mart’ı meydanlarda, sokaklarda kutlama iradesi gösteren ülkemizin dört bir yanındaki kızkardeşlerimi selamlıyorum.

Bugün burada arkadaşlarım az sonra ülkemizde giderek görünmez ve değersiz hale getirilmek istenen kadın emeği konusunda, “Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği” başlıklı kapsamlı bir raporu sizlerle paylaşacaklar. Bu rapor büyük oranda, geçtiğimiz günlerde özet sonuçlarını açıkladığımız “Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği 2017” başlıklı araştırmaya dayanıyor.

Bu rapordaki bulgular, işçi kadınların çalışma ve yaşama koşullarını; yaptıkları işleri, ücret seviyelerini, işyerinde yaşadıkları ayrımcılığı görünür kılıyor ve düşük ücret, ayrımcılık, işsizlik ve güvencesizlik kıskacında kadın emeği gerçeğini açığa çıkarıyor.

Bu rapordaki bulguların ışığında kadın mücadelesi ve emek mücadelesi açısından da ilerlememiz gereken yolu, yükseltmemiz gereken talepleri berraklaştırıyor: Eşit işe eşit ücret ile çalışma hakkı; sendikal haklar; sağlık ve sosyal güvenlik hakkı, kreşler, bakımevleri ile ev işlerinin toplumsallaştırılması ve kadınların toplumsal yaşama eşit biçimde katılımı için mücadeleyi büyütmek, oldukça acil bir görev olarak karşımızda duruyor.

8 Mart’ta bir kez daha altını çizmek isterim ki, kadınlar bir yandan emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkarken, yıkıma uğratılmış memleketimizi, kadın mücadelesinin ilke ve değerleriyle, emeğin mücadelesinden aldığımız güç ve cüretle yeniden kuracak iradeyi de gösterecektir.

8 Mart’ta bu iradeyi gösteren ve gösterecek olan kız kardeşlerimi bir kez daha selamlayarak sözlerime son verirken, Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği araştırmasının gerçekleştirilmesinde ve Türkiye’de Kadın İşçi Gerçeği raporunun hazırlanmasında emeği geçenlere ve katkı sunanlara teşekkür ediyorum.

ITUC ETUC