ÇOCUKLARIN ÇIKARAMADIĞI SES OLMALIYIZ!
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, son günlerde yaşanan çocuk istismarlarıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Leyla ve Eylül ile bir kez daha canımız yandı ve son dönemlerde sıkça karşılaştığımız çocuk kaçırma, istismar, tecavüz, bedensel bütünlüğüne zarar verme, cinayet gibi insanlık dışı saldırılara bir yenisi eklendi.
10 yıl içerisinde çocuk istismarı vakalarının 7 kat arttığı, adliyelerdeki her dört tecavüz davasından birinin çocuklarla ilgili olduğu ifade edilmekte iken, “çocukların çıkaramadığı ses olma” sorumluluğumuz giderek artmaktadır.
Bu sorumluluğun gereği olarak, çocuklara karşı işlenen bu insanlık suçunu önlemekte yetersiz kalan politika ve yaklaşımları da masaya yatırmamız gerektiği açıktır. Çocukların çıkaramadığı ses olma bilinciyle soruyoruz:
- TBMM’de çocuk istismarının önlenmesine dair verilen araştırma ve soru önergelerinin reddedilmesinin gerekçesi nedir?
- “İstismar suçlusunun çocukla evlenerek cezadan kurtulması” gibi düzenlemelerin gündeme getirilmesi, ülkeyi yönetenlerin “küçüğün ve ailesinin rızası” diye bir kavram üretmesi, TV’lerden ve sosyal medyadan çocuklarla evlenmeye cevaz veren fetvaların rahatlıkla ve sıklıkla verilebilmesi, bu insanlık suçu ile mücadeleyi zaafa uğratmamış mıdır?
- Bir hastanede 115 hamile çocuğa gizlice kürtaj yaptıran hastane başhekimi ya da sorumlu doktorların değil; bu skandalı ortaya çıkaran sağlık personelinin cezalandırılması, topluma nasıl bir mesaj vermiştir?
Çocukları korumak en başta devletin görevidir. Türkiye’de ve dünyadaki deneyimler göstermektedir ki; çocuklar saldırıya uğradıktan sonra failleri cezalandırmak veya cezaları artırmak ve sadece ceza kanunu değişiklikleriyle yetinmek bu suçları önlemekte yetersizdir. Devletin asli görevi bu saldırıları önlemektir.
Çocukları hedef alan saldırıları önlemenin ilk şartı “küçüğün rızası” gibi kavramları, çocuk istismarında “aile rızası”ndan bahseden zihniyeti mahkum etmektir. Bunun yanında, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartların ortadan kaldırılması, koruyucu/önleyici hizmetlerin kurumsallaştırılması ve istismarı fark edebilecek bir izleme sistemi kurulması için bu konu acilen TBMM’de ele alınmalıdır.
Çocuk istismarı insanlık suçudur, önlemek hepimizin görevidir.