Image Map

E-PANEL: Dünya İşçileri Covid-19 İle Nasıl Mücadele Ediyor?

16 Mayıs 2020 tarihinde DİSK tarafından uluslararası sendikal hareketin Covid-19 stratejilerini değerlendiren bir e-panel düzenlendi. Panelde salgının küresel ölçekte işçilere, istihdama ve sendikal harekete etkileri tartışıldı.

E-panel, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ile DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmasıyla başladı.

Salgından en fazla ve en hızlı emekçilerin etkilendiğini vurgulayan Serdaroğlu, DİSK’in raporuna dikkat çekerek, ilerleyen süreçte Türkiye’de işsiz sayısının 7-8 milyonu bulacağını belirtti. Her şeyin yolundaymış gibi gösterildiğini ancak öyle olmadığını söyleyen Serdaroğlu, “İş yerlerinde işçiler risk altında çalıştırılıyor” dedi.

Çerkezoğlu ise bu süreçte devletin bütün yurttaşların sağlığını korumak, işçilerin işlerini ve tüm yurttaşların gelirini güvence altına almakla yükümlü olduğunu belirtti. Ancak buna karşın iktidarın daha çok sermayeyi ve büyük şirketleri korumaya dönük politikaları hayata geçirdiğini söyledi.

Bu süreçte çalışma hayatının yapısal değişikliklere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Çarklar dönecek” anlayışına karşı çalışma saatlerinin hiçbir gelir kaybı olmaksızın kısaltılması gerektiğini vurguladı. Çerkezoğlu ayrıca DİSK’in taleplerini hatırlattı.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Hukuk Dairesi Müdürü Makbule Şahan, Covid-19’un yayılmasından önce de dünyada bir kriz olduğunu belirterek, salgının sadece sağlık değil aynı zamanda ekonomik kriz haline geldiğini söyledi.

300 milyon işçinin işsiz, 250 milyon insanın açlık, yarım milyar insanın da yoksullukla karşı karşıya kalabileceği bilgisini paylaşan Şahan, krize yanıt vermek için bazı temel politikalar önerdiklerini söyledi.

Şahan, “İş güvencesi sağlanmalı. Mali destek alan şirketler işçileri işten çıkaramamalı. Çalışma süreleri azaltılabilir. İşçilere kısmi işsizlik ödemesi yapılmalı. İş güvenliği ve sağlığı garanti edilmemesine rağmen birçok ülkede işçiler işe dönmeye zorlanıyor. İşçilere ücretsiz sağlık hizmeti temin edilmeli. Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmeli” dedi.

Küresel Sanayi İşçileri Sendikası IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, salgınla ‘neoliberal sistemin bir kez daha çöktüğünün ortaya çıktığını’ söyledi.

“Bu kriz, içinde bulunduğumuz sistemin çöküşünü bize hayatlarımızla ödeterek gösteriyor. 2008-09 krizinde ekonomiler yara aldı, işimizi kaybettik ama bu sefer krizin bedelini yine işçiler ve halk olarak hayatlarımızla ödüyoruz” dedi.

Özkan, “Sürdürülemez sistemi hep beraber dönüştürmemiz lazım. Bu kriz bize ekonominin insan için ve insanla olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki günlerde sosyal politikalar önemli hale gelecek” diye belirtti ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

UNI Küresel Sendika Ticaret İşçileri Koordinatörü Onur Bakır konuşmasında, pandemi sürecinde işçilerin yüzlerini sendikalara daha çok döndüğüne dikkat çekti.

Bakır, “Ağır kriz koşullarında işçiler sendikalara daha çok yüzünü dönüyor. Sendikaların işçiler için nasıl bir fark yarattığı bu dönemde daha net görünür oldu” dedi.

İşçilerle temasın önemine dikkat çeken Bakır, “Geleceği kurmak zorundayız, bu dönem bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Bu dönem görünmeyen emeği görünür kıldı. Tüm işçiler için toplu pazarlık ve sendikal haklar için imkanlar daha çok. İşçi sınıfı bu dönemden daha güçlenerek ve büyüyerek çıkabilir” diye konuştu.

Uluslararası Gıda Tarım ve Turizm İşçileri Federasyonu’nda (IUF) sektör koordinatörü olarak görev yapan Burcu Ayan, IUF’in pandeminde döneminde yaptığı faaliyetler ve yayınladığı broşürler hakkında bilgi verdi. Ayan, otel, restoran gıda ve tarım sektörlerinde çalışanlar açısından pandeminin işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları yarattığını vurguladı.

“Salgın döneminde bir çok ülkede gıdaya erişim endişesi yaşandı. Bu nedenle tarım ve gıda işçileri tıpki sağlık işçileri ve süpermaket işçileri gibi zaruri işçiler olarak kabul edildi. Gıda fabrikaları gece gündüz üretime devam etti. Hem işçileri korumak hem de gıda güvenliğini sağlamak için katı protokoller uygulandı. Bu protokoller oluştururken IUF ve üye sendikalar hükümetlerle ve şirketlerle müzakereler yürüttü” diyen Ayan ayrıca IUF’in kadın işçilere yönelik faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) Kara ve Demiryolu Bölüm Başkan Yardımcısı Deniz Akdoğan, ITF’in kampanyaları hakkında bilgi verdi.

“Dünyayı sarsan ve saran salgında taşımacılık işçileri sağlık emekçileriyle birlikte potensiyel risk taşıyan gruplar arasında ilk sırada yer alıyor. Taşımacılık sektörü çalışanlarının hükümetlerin evde kal çağrılarına uyması mümkün değil. Aksine tıbbı malzemelerin sevkiyatı veya internet ticaretinin artması nedeniyle üzerimize düşen görevler artıyor” diyen Akdoğan taşımacılık işçileri için koruyucu önlemlerin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yolcu ITF’in “Virüsü değil refahı taşımalıyız” sloganını hatırlattı.

Avrupa Sendikaları Araştırma ve Eğitim Enstitisü (ETUI) araştırmacısı ve Ghent Üniversitesi öğretim üyesi Stan De Spiegelaere pandeminin Avrupa’daki etkilerini değerlendirdi. De Spiegelaere ETUI’ın pek çok faaliyetinin durdurulduğunu ancak bütün eğitim faaliyetlerinin internet üzerinden devam ettiğini belirtti.

“Avrupa ülkelerinde işçiler ve sendikalar güvenli çalışma koşulları için şirketlerle mücadeleye girdiler. Bazı örneklerde  müzakerelerle çözüm bulundu bazı ülkelerde grevler düzenlendi” diyen De Spiegelaere araştırma sonuçlarının “sendikalı işçilerin pandemiden daha az etkilendiğini gösterdiğini” söyledi. Stan De Spiegelaere Amazon, Audi ve Renoult grevlerini hakkında bilgi verdi ve Belçika’da polislerin maske talebiyle greve hazırlandığını hatırlattı.

DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdür Kıvanç Eliaçık’ın yönettiği e-panelin tamamını izlemek için tıklayınız: https://youtu.be/r6rB_o53KOA

Haber metni için Gazete Karınca’ya teşekkür ederiz.

 

 

ITUC ETUC