İnsan onuruna yaraşır asgari ücret için mücadeleye devam!
Asgari ücret taleplerimiz doğrultusunda mücadelemiz vergi dairelerindeki ve işyerlerindeki eylemlerimizin ardından meydanlarda devam ediyor.
23 Aralık 2020 Çarşamba günü DİSK Bölge Temsilciliklerinin bulunduğu illerin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri (Bölge Çalışma Müdürlükleri) önünde ve meydanlarda kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirildi.
“Sefalet ücreti değil insan onuruna yaraşır asgari ücret” pankartlarının açıldığı basın açıklamalarında asgari ücretin vergiden muaf olması ve GSK prim desteği sağlaması talebi yükseldi.
İSTANBUL
Sefalet ücretine karşı mücadele haktır ✊ pic.twitter.com/kwai7Nf3xf
— DİSK (@diskinsesi) December 23, 2020
BİLECİK
Vergide adaletin temeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Ancak işçi sınıfının uğradığı bir başka vergi adaletsizliği de vergi dilimlerinden doğuyor.
Vergi yükü kalksın, insanca yaşayacak asgari ücret istiyoruz! #İnsancaYaşanacakAsgariÜcret pic.twitter.com/DPoRdbEH3v— BİRLESİK METAL-İŞ (@BirlesikMetal) December 23, 2020
TEKİRDAĞ
ANTALYA
ESKİŞEHİR
İZMİR
GAZİANTEP
KAYSERİ
KOCAELİ
BÖLGELERDE OKUNAN BASIN AÇIKLAMASI
SEFALET ÜCRETİNE HAYIR!
İNSAN ONURUNA YARAŞIR ASGARİ ÜCRET İSTİYORUZ!
2021 asgari ücretinin belirlenme sürecinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu üçüncü toplantısını yaptı. En baştan beri asgari ücretin sadece adil olmayan bir masa başı pazarlığında belirlenemeyeceğini söyleyen DİSK, bugün Türkiye’nin dört bir yanında yine meydanlarda, sokaklarda.
Bir yandan ekonomik kriz bir yandan da Covid-19 salgınının yarattığı ağır bedellere karşı ülkeyi yönetenlere çağrımızdır: Bugün göreviniz geliri ve alımgücü düşen milyonları korumaktır. Sosyal devleti hatırlamaktır. Sosyal politikalar ile emekçi sınıfları korumaktır. Bugün yapacağınız en önemli iş, salgının ve ekonomik krizin yarattığı yoksullaşmaya karşı asgari ücreti insan onuruna yaraşır bir düzeye çekmektir. İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret salgının yarattığı kayıplara ve ekonomik krize karşı çalışanları korumanın en önemli aracıdır.
2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 altın alınabilirken 2020’de yıllık net asgari ücretle sadece 10 Cumhuriyet altını alınabilmektedir. 2016’da 430 ABD doları olan asgari ücret, güncel kurlara göre 300 doların altına düşmüştür. Kurlardaki artış ile beraber iğneden ipliğe her şeye zam gelmekte, işçiler yoksullaşmaktadır. Türkiye uluslararası sermaye için ucuz emek cenneti haline getirilirken, Türkiye işçi sınıfı ağır bedeller ödemektedir.
2020 asgari ücreti daha yılın ikinci ayında açlık sınırının altına düşmüştür. Pandemi sürecinde milyonlar daha da yoksullaşırken bir avuç sermaye sahibi ise karlarını katlamıştır. TÜİK verilerine göre 2020 yılında işgücü ödemelerinin katma değer içindeki oranı yaklaşık 3 puan gerilerken sermaye gelirleri 5 puan yükselmiştir. Yani çarklar dönerken, işçiler sağlıklarını ve yaşamlarını kaybederken patronlar zenginleşmiştir. Bu adaletsizliği gidermek için insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlemek şarttır.
40 yılı aşkın bir süredir uygulanan saldırgan sermaye yanlısı politikalar nedeniyle gelir dağılımı işçilerin aleyhine bozulmaktadır. 1978’de kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü. Bu adaletsizliğe son vermek şarttır; özellikle de pandemi koşullarında bu adaletsizliği gidermek milyonlarca işçi ve ailesi için yaşamsal bir önemdedir.
Türkiye’de asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlar; BM, ILO ve Avrupa Konseyi standartları dikkate alınmamaktadır. 2020 asgari ücreti, evrensel kabul görmüş kurallara ve ilkelere göre hesaplanmalıdır. Asgari ücret tespitinde işçinin sadece kendisi değil ailesi de hesaba katılmalıdır.
Ülkemizde asgari ücret antidemokratik bir biçimde belirlenmektedir. Çoğunluğu hükümet ve işveren temsilcilerinin oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda karar oyçokluğu ile alınıyor ve kesin nitelik taşıyor. Asgari ücret tespit süreci Türkiye’nin en büyük ücret pazarlığı olmasına karşın bu pazarlıkta işçilerin ve sendikaların elinde grev hakkı yoktur.
Tüm bu antidemokratik sürece rağmen bizler, DİSK olarak, sendikalı sendikasız tüm işçilerle işyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda mücadelemizi büyütmeye kararlıyız.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, 2021 asgari ücretine dair taleplerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz:
- Salgın döneminde asgari ücret farklı hesaplanmalıdır. Brüt asgari ücret net olarak ödenmelidir!
- 2021 asgari ücreti Covid-19 salgınının hanelere getirdiği yeni yükler dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
- Bütçeden asgari ücrete nakit desteği sağlanmalıdır.
- Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalıdır.
- Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalıdır.
- Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalıdır.
- Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalıdır.
- 2021 asgari ücreti net 3.800 TL olarak saptanmalıdır.