L20: İşçiler halklara refah, gezegene koruma talep ediyor!
G20 ülkelerinden sendikaların bir araya geldiği L20 (Labour20/Emek 20) Zirvesi 27-28 Ekim 2021 tarihlerinde İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleşti.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da konuşmacı olarak katıldığı toplantılarda ‘kamu politikaları’, ‘demokrasi ve insan hakları’, ‘evrensel halk sağlığı ve eğitim’, ‘iklim krizi’, ‘dijital ekonomi’ başlıkları ele alındı. Zirveye, Birleşmiş Milletler, Avrupa Komisyonu, OECD ve ILO yöneticilerinin yanı sıra çeşitli ülkelerin çalışma bakanları ve Brezilya eski Cumhurbaşkanı Lula de Silva konuk olarak katıldı.
Toplantılarda konuşmaların ana eksenini pandeminin yarattığı sorunların çözümü için sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi ve Covid-19 aşısında telif hakkının kalkması oluşturdu.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, küresel ekonomik modelin yenilenmesi ve değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Burrow’un konuşmasında sendikaların iklim politikalarını, sosyal koruma ve gelir güvencesi taleplerini vurguladı.
HAK KAVRAMI MUĞLAK HALE GETİRİLDİ
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, L20 Zirvesi’nin İnsan Hakları ve Demokrasi oturumunda bir konuşma yaptı. Pandeminin dünyanın yaşanılır bir yer olmaktan çıktığını bir kez daha görmemizi sağladığını dile getiren Çerkezoğlu, piyasanın kuralları işin içine sokulduğunda sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerimizin çalışmadığının görüldüğünü belirterek, hak kavramını muğlak bir hale getirildiğine dikkat çekti.
Bütün ülkelerde işçi sınıfı ve yoksulların Covid-19 günlerinde güvencesizlik, endişe ve yoksullukla baş başa kaldığını dile getiren Çerkezoğlu, “Bu yoksullaşmaya karşı kendimizi ifade etmek istediğimizde ifade özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün, toplantı ve gösteri özgürlüğünün önemini derinden hissettik. Tıpkı pandemiyi çalışma koşullarını kötüleştirmek ve ücretleri düşürmek için suiistimal eden patronlar gibi hükümetler de toplumsal özgürlükleri kısıtlamak için pandemiyi kötüye kullandılar” dedi.
“İşçiler, halklara refah ve gezegene koruma talep ediyor” sloganıyla düzenlenen zirvenin sonunda sendikaların pandemi ve iklim krizi karşısındaki taleplerini içeren bir bildiri yayımlandı.
“Covid-19 salgınının küresel ekonomi ve toplumlarımız üzerinde büyük bir etkisi olmaya devam ettiğini ve dünya çapında eşitsizlikleri şiddetlendirdiğini kabul ediyoruz. Herkes için daha fazla sosyal adalete ve insana onuruna yakışır işleri hedefleyen tutarlı ve insan merkezli bir politika yaklaşımına duyulan ihtiyacın farkındayız” denilen sonuç bildirgesinde, 2020’de G20 liderlerinin “hayatları korumak için hiçbir çabadan kaçınmama” taahhüdünde bulunmasın karşın, Covid-19, işlerin ve geçim kaynaklarının kaybedildiği, en savunmasız kesimlerin orantısız bir şekilde etkilendiği ve iklim hedeflerinin hali hazırda yerine getirilmediği bir ortamda can almaya devam ettiğini hatırlatıldı.
GÜVEN ZEDELENDİ
Bildirgede, haklar konusunda dibe doğru ilerleyen yarış, tedarik zincirlerindeki koşulların insanlıktan uzaklaşması ve artan eşitsizliğin körüklediği bir küreselleşme modeli hükümetlere olan güvenin zedelediği belirtilerek, G20 liderlerini pandemiyi kontrol altına almak ve azaltmak için acilen harekete geçmeye ve vaatlerini yerine getirmeye ve Küresel Kovid-19 aşı planına yönelik taahhütleri finanse etme sözü vermeye çağırıyoruz” denildi.
L20 temsilcilerinin G20 liderlerinden istekleri de özetle şöyle sıralandı:
– Hindistan ve Güney Afrika tarafından DTÖ’de önerildiği gibi, üretimin hızlandırılabilmesi ve maliyetlerin düşürülebilmesi için Covid-19 aşıları, tedavileri ve testleri için fikri mülkiyet haklarının geçici olarak askıya alınması için Fikri Mülkiyet Haklarının Ticari Niteliğine İlişkin Anlaşma muafiyeti talebini derhal destekleyin;
– COVAX için yapılan mali desteğin artırılması vasıtasıyla aşıların, tedavilerin ve testlerin evrensel erişimini ve adil dağıtımını sağlayın;
EŞİT ALAN YARATIN
Sonuç bildirgesinde atılacak adımlar da şöyle sıralandı:
– Sosyal ortaklarla diyalog halinde istihdam kurtarma planlarını ortaya koymak, asgari geçim ücreti ve toplu pazarlıkla desteklenen kaliteli, iklim dostu işler yaratmak, işçiler için eşit bir oyun alanı yaratmak amacıyla, tüm çalışanlar için ILO Temel Çalışma Hakları ve iş sağlığı ve güvenliğine dayalı bir işçi koruma zemini oluşturmak;
– Tam istihdamı sağlamak ve toplu pazarlık ve sosyal diyalog yoluyla işyerinin demokratikleşmesini ve işçilerin istihdam biçimlerine bakılmaksızın örgütleme haklarını teşvik etmek;
– Çıraklık ve gençliğe odaklanarak kaliteli kamu eğitimine ve mesleki ve yaşam boyu eğitime yatırım yaparak yeni beceriler ve öğrenme fırsatları yaratmayı destekleyin ve yaşam boyu öğrenmeyi sağlamak için sosyal ortaklarla birlikte çalışın.
İŞYERİNDE TACİZ BİTSİN
– Kadınlar için daha iyi ve eşit ücretli işler yaratma taahhüdünü gerçekleştirerek, 2025 yılına kadar 100 milyon kadını işgücü piyasasına sokarak ve kayıt dışı istihdamdan kayıtlı istihdama geçilsin.
– İşyerinde şiddet ve tacizin sona erdirilmesine ilişkin 190 sayılı ILO Sözleşmesinin onaylanması ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayarak ve ILO’nun “eşit işe eşit ücret” ilkesi teşvik edilsin.
KAYITSIZLARA DA KORUMA
Bildirgede, Sosyal korumanın kapsamının kayıtlı ekonomide olmayanları da kapsayacak şekilde genişletilmesine vurgu yapıldı. Ayrıca, başta göçmenler olmak üzere tüm kesimlerin eşit muamele görmelerinin sağlanması, işyerinde ve toplumda ırkçılıkla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, “Asgari geçim ücreti ve toplu sözleşme haklarına sahip kaliteli staj ve çıraklık eğitimleri için destek sağlayarak ve bu staj ve eğitimlere gençlerin, kadınların ve ayrımcılığa maruz kalabilecek diğer grupların dâhil edilmesine dikkat edilmeli” denildi.