Image Map

1 Mayıs’larda yitirdiklerimizi andık!

1 Mayıs 1977’de Taksim’de, 1 Mayıs 1989’da Şişhane’de ve 1 Mayıs 1996’da Kadıköy’de katledilen arkadaşlarımız için 28 Nisan Cuma günü anma törenleri düzenlendi.

İlk olarak 1977 1 Mayıs’ında hayatını kaybedenleri anmak için Taksim Kazancı Yokuşu’nda saat 11.00’de bir anma töreni gerçekleştirildi.

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin çağrısıyla düzenlenen anma törenine milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütlerinden temsilciler de destek verdi.

Anma töreninin açışını DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu yaptı. 1977’de yitirdiklerimiz için gerçekleştirilen 1 dakikalık saygı duruşunun ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma gerçekleştirdi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“1 Mayıs, senenin 364 günü çalışan işçi sınıfının kendi talepleriyle meydanlarda olduğu gün.
Ama 1 Mayıs’ı yasakların gölgesinde karşılıyoruz.

1 Mayıs ve Taksim yasağı, bu ülkedeki bütün yasakların ve yasakçı zihniyetin simgesidir. Buradan 2023 1 Mayıs’ının Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacağını ilan ediyoruz. Bunu hep birlikte başaracağız.

Bugün bu meydanda 1 Mayıs alanımızın etrafını çevreleyen ve iki gün sonra 1 Mayıs gününde de bu meydana kuşun uçmasını bile engellemeye çalışan bu barikatlar bize çok şeyi anlatıyor.

Bu barikatlar ülkemizde demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldıran haksız, hukuksuz, baskıcı, otoriter düzenin simgesidir.

Bu barikatlar emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38’den yüzde 25’e düşürken sermayenin aldığı payı artıran, işçiden alıp patronlara veren, fakirden çalıp zenginin kasasını dolduran, dar gelirliden alıp rantiyeye kaynak aktaran bu adaletsiz düzenin simgesidir.

Bu barikatlar açlık sınırının 10 bin lirayı aştığı bir ülkede milyonlarca işçinin 8.500 lira asgari ücretle yaşamaya mahkum edilmesini, eflasyonun, gıda enflasyonunun resmi rakamlarla bile yüzde 100’leri bulduğu, soğanın bile 30 lira olduğu bir düzende bindikleri lüks ciplerle, saray gibi özel uçaklarıyla övünenlerin simgesidir.

Bu barikatlar bu ülkenin en önemli kurumlarından biri olan TÜİK’in enflasyonu sürekli düşük göstererek soframızdaki ekmeği çalmasını anlatıyor.

Bu barikatlar 5,5 milyon işsize çoğunluğu genç olmaz üzere 3 milyon yeni işsiz eklerken, kendi hısım akrabalarına üçer beşer maaş bağlayanların simgesidir.

Bu barikatlar sendika hakkımızı, örgütlenme hakkımızı bin bir engelle ortadan kaldıran, grevlerimizi yasaklayanların, üstelik grevleri yasaklamaya yeminli bir zihniyetle övünenleri anlatıyor.

Bu barikatlar hakkımızı arayıp sormamızın önünde engel olanların, herhangi bir biçimde talep edenenin, konuşanın, itiraz edenin kapısına gece yarısı dayanan baskıcı düzeni anlatıyor.

Bu barikatlar kadına yönelik şiddet her gün artarken gece yarısı fermanıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan ve biz kadınların yaşadığı her türlü baskıyı, şiddeti, eşitsizliği ve ayrımcılığı daha fazla derinleştiren bu düzeni anlatıyor.

Bu barikatlar bir doğal afet olan depremi bir felakete çeviren, her şeyi piyasaya açan, insanı değil sermayeyi önceleyen politikaları, sosyal devletin terk edilmesini anlatıyor.

Bu barikatlar deprem günlerinde insanların başını sokacağı bir çadırı bile yokken ülkemizin yüz yılı aşkın en önemli dayanışma kurumu olan Kızılay’ın çadır satmasını anlatıyor.

Bu barikatlar deprem yardımlarının iktidar yanlısı partilerin seçim araçlarından dağıtılabildiği aymazlığı anlatıyor.

Eşitliğe, özgürlüğe, barışa, kardeşliğe, demokrasiye karşı kurulmuş bu barikatlar, ülkemizde ve dünyada artık iflas etmiş olan neoliberal kapitalist düzeni anlatıyor.

Ant olsun ki bu barikatları yıkacağız.

Ant olsun ki ekmeğimizi patronların insafına, doğamızı, kentlerimizi rantçıların yağmasına ve haklarımızı tek bir kişinin keyfine bırakan bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz.”

Taksim’deki anma töreni Kazancı Yokuşu’na karanfillerin bırakılmasıyla son buldu ve ardından Şişhane’deki anma törenine gidildi.

1 Mayıs 1989’da Şişhane’de yitirdiğimiz Mehmet Akif Dalcı’nın anma töreninde, TMMOB İKK sözcüsü Seyfettin Avcı’nın gerçekleştirdiği konuşmanın ardından Dalcı’nın vurulduğu noktaya karanfiller bırakıldı.

Şişhane’deki anmanın ardından 1 Mayıs 1996’da katledilen arkadaşlarımızın anması için Söğütlüçeşme’ye gidildi. Burada gerçekleştirilen anma KESK Eş Başkanı Şükran Kablan Yeşil tarafından yapılan konuşmanın ardından bırakılan karanfillerle son buldu.

ITUC ETUC