Image Map

“Gelirde Adalet, Vergide Adalet” için Ankara yürüyüşümüzün programı açıklandı

GELİRDE ADALET, VERGİDE ADALET İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYORUZ

13 Kasım 2023 Pazartesi günü Kadıköy Söğütlüçeşme’de saat 13:00’te başlayıp 17 Kasım 2023 Cuma günü Ankara’da bitirilecek “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” için Ankara yürüyüşümüzün programı 10 Kasım 2023 Cuma günü DİSK Genel Merkezindeki basın toplantısıyla açıklandı. DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı açıklama:

 

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına tarihimizin en ağır bölüşüm krizini yaşayarak girdik. Ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretler ve yüksek enflasyon yüzünden alım gücümüz her gün hızla düşüyor.

100 yılın en ağır bölüşüm krizi resmi rakamlara da yansıyor. 2016’da Gayrisafi Katma Değer içinde emeğin payı yüzde 36,3 iken 2022’de 10 puan gerileyerek yüzde 26,3 oldu. Buna karşılık 2016’da yüzde 47,5 olan sermayenin payı 2022’de 6,2 puan yükselerek yüzde 53,7 oldu.

Bu büyük bölüşüm krizinin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin hızla armasının en önemli sebebi elbette ki sendikalaşmanın, grev yapmanın ve hak aramanın önündeki engeller. Grevleri yasaklamakla övünen otoriter bir zihniyetin iktidarında gelir adaletsizliği giderek daha fazla bozuluyor.

Bu da yetmezmiş gibi gelirde adaletsizlik vergideki adaletsizlik ile perçinleniyor. Kar rekorları açıklayan şirketlerin, bankaların vergilerine aflar, imtiyazlar getirilirken, işçinin emekçinin omuzlarındaki vergi yükü her geçen gün daha da ağırlaştırılıyor. Hatta yüksek enflasyonun nedeni olarak işçilerin, emekçilerin ücretleri gösteriliyor.

Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir.

Diğer yandan bizler ücretimizi almadan peşin peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor. Bir kararname ile, bir gecede yandaş şirketlerin vergileri sıfırlanıyor.

Bu da yetmiyor, yıllardır vergi dilimleri bilerek düşük belirleniyor. Bu yüzden ücretiyle geçinen bizler, yıl içerisinde sanki zenginleşmişiz gibi üst vergi dilimlerine geçiyoruz. Alım gücümüz bir yandan enflasyonun, bir yandan artan vergi yükünün altında eziliyor. Vergide adaletsizlik arttıkça, gelirdeki adaletsizlik de büyüyor.

Bu tespitlerden hareketle DİSK olarak yıllardır “Vergide Adalet, Gelirde Adalet” mücadelesi veriyoruz.

Geçen yıl Eylül ayından itibaren vergi daireleri önünde yapılan açıklamalarla başlayan eylem ve etkinlikler zinciri Meclise, siyasi partilere ve alanlara kadar uzanmıştı.

Aralık ayında “İnsanca Ücret Vergide Adalet” diyerek bir imza kampanyası başlatmıştık. Toplanan imzaları 23 Aralık 2022 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na teslim etmiş ve ardından da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kitlesel bir basın açıklamasıyla taleplerimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşılmıştık.

2022 yılının son günlerinde vergi dilimlerindeki adaletsizliğin giderilmemesi üzerine 30 Aralık 2022 tarihinde bir açıklama yapmış, vergide adalet mücadelemizin devam edeceğini duyurmuştuk.

Nitekim, 2023 yılında gelirde ve vergideki adaletsizlikler de mücadelemiz de devam etti. Çok değil, temmuz ayını hatırlayalım. Yılın ilk 6 ayında her şeye ama her şeye zam yağdı. Hepimiz yoksullaştık. Çoğumuzun ücret artışları TÜİK’in bastırılmış enflasyon rakamlarının bile altında kaldı. Ülkeyi yönetenler kayıplarımızı telafi etmek, ekmeğimizin küçülmesine karşı önlem almak yerine, gerçek enflasyonun altında kalan ücret artışlarını bile çok gördüler bize. KDV, ÖTV gibi dolaylı vergileri artırarak cebimize el uzattılar.

Bu duruma karşı DİSK olarak 25-26 Temmuz tarihinde örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde bildiriler okundu, 27 Temmuz 2023 tarihinde DİSK Bölge Temsilciliklerimizin bulunduğu bütün illerde ve Türkiye’nin dört bir yanındaki meydanlarda protesto eylemleri gerçekleştirdik.

Ağustos ve Eylül ayı içerisinde de Yönetim Kurulu olarak “vergide adalet”in sağlanmasına dair görüş ve önerilerimizi aktarmak üzere Maliye Bakanlığı’ndan ve TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden randevu talep ederek, konuya ilişkin geniş kapsamlı hazırlanan raporların sunulduğu bir dizi görüşme gerçekleştirdik.

7 Eylül’de Hatay’da toplanan DİSK Başkanlar Kurulu toplantısının ardından, hükümetin 2024-2026 dönemi için hazırladığı, işçi sınıfı başta olmak üzere halkın taleplerine, özlemlerine, beklentilerine yanıt vermeyen Orta Vadeli Programına karşı “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” diyerek “Emeğin Mücadele Programı”nı açıkladık. Bu kapsamda 5 Ekim’de İzmir Konak Meydanı’nda, 21 Ekim Cumartesi günü İstanbul Kartal Meydanı’nda “Vergide Adalet İçin EMEKÇİLER BULUŞUYOR” başlıklı kitlesel açık hava etkinlikleri düzenledik.

Ardından adaletli bir vergi sistemi için yapılması gereken düzenlemeleri içeren kanun teklifimizi gerekçeleriyle birlikte TBMM’de bulunan tüm siyasi partilere ilettik. Kanun teklifimizde gelir vergisi ilk dilim oranının ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmesi; vergi tarife dilimlerinin en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artması başta olmak üzere vergide adalet için dizi düzenleme yer alıyor.

Kısaca özetlemeye çalıştığım bu uzun soluklu mücadele sürecimizin bugün yeni bir aşamasındayız.

Vergide adalet yasası derhal TBMM gündemine gelmelidir çünkü Ocak ayında 1300 TL vergi ödeyen bir çalışan, sanki zenginleşmiş gibi ekim ayından itibaren 3500 TL vergi ödüyor.

Eğer vergi dilimleri bu yeniden değerleme oranına göre artsa idi, biz yıl içerisinde 70 bin TL kazandığımızda değil 182 bin TL kazandığımızda bir üst vergi dilimine geçecektik.

Kartal Meydanı’nda yaptığımız çağrıyı yineliyoruz: İktidar daha fazla vergi alacağı birilerini arıyorsa işçilerin cebine bakmaktan vazgeçsin ve bir etrafına baksın. Banka bilançolarına baksın, şirketlerin rekor karlarına baksın. Artık yeter!

Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adaletli bir vergi sistemi için Ankara’ya yürüyoruz!

Sadece vergide değil gelirde de adalet istiyoruz. Önümüzdeki haftalarda asgari ücret tespit süreci başlayacak. Sendikal hakların büyük oranda kullanılamadığı ülkemizde işçi sınıfının yarısından fazlası asgari ücret ve civarındaki bir ücrete mahkum edilmiş durumda.

Türkiye’yi bir asgari ücretliler ülkesine çevirenlere, açlık sınırının bile altında bir asgari ücreti işçi sınıfına dayatanlara, hepimizi yoksullukta eşitlemek isteyenlere karşı “Gelirde Adalet” için Ankara’ya yürüyoruz.

Evrensel standartlara uygun biçimde, işçinin ailesi ile beraber geçinebileceği bir asgari ücret belirlenmesi için, asgari ücretin gerçek enflasyona ezdirilmemesi ve çok övünülen büyümeden payını alması için, en önemlisi de sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması ve ülkemizin bir asgari ücretliler ülkesi olmaktan kurtarılması için Ankara’ya yürüyoruz.

Evet, bu yürüyüş ülkemiz açısından tarihi bir anda gerçekleşiyor. Anayasal grev hakkını ortadan kaldırmakla övünen bir zihniyetin, sermayeden aldığı coşkulu alkışlar eşliğinde Anayasal düzeni tümüyle ortadan kaldırmaya çalıştığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının bile tanınmadığı bir süreçte işçi sınıfının adalet mücadelesini Ankara’ya taşıyoruz.

Evet, gelirde adalet için, vergide adalet için ve aslında ülkede adalet için Ankara’ya yürüyoruz.

Yürüyüşümüz 13 Kasım Pazartesi günü saat 13’te Kadıköy Söğütlüçeşme’den başlayacak, Gebze, Kocaeli, Yalova, Bursa, Bilecik, Eskişehir güzergâhını takip edecek. Güzergâhta bulunan il ve ilçelerde kitlesel karşılama, basın açıklamaları ve uğurlama etkinlikleri düzenlenecek. “Gelirde Adalet Vergide Adalet” yürüyüşümüz 17 Kasım’da Ankara’da yine kitlesel bir buluşma ile sona erecek.

Biliyoruz ki DİSK Yönetim Kurulu olarak Ankara’ya yalnız yürümeyeceğiz.

Yüksek enflasyonun ve adaletsiz vergilerin cenderesinde insanca yaşamaya çalışan milyonlarca işçi, emekçi, emekli, kadın, genç, bizimle yürüyecek…

Örgütlenme hakkı gasp edilen, grevleri yasaklanan işçiler bizimle yürüyecek…

Sadece DİSK’li işçiler değil, sadece sendikalı işçiler değil; fabrikalardan belediyelere, hastanelerden plazalara, inşaatlardan madenlere, atölyelerden AVM’lere tüm işkollarında çalışan arkadaşlarımız; mavi yakalı, beyaz yakalı, sendikalı sendikasız tüm işçiler bizimle yürüyecek…

Adaletin kırıntısına bile tahammül edilemeyen bu düzende hakkını hukukunu korumaya çalışan, geleceği için ülkesi için kaygı duyan milyonlarca yurttaşımız bizimle yürüyecek…

Gelirde, vergide, ülkede adalet isteyen milyonların yüreği bizimle atacak…

Yürüyüşün her durağında sadece bizi karşılamaya gelen emekçilerin değil, yürüyüşe destek olan,  ifade edilmesini istediği taleplerini bize ileten herkesin sesini duyurarak yolumuza devam edeceğiz.

Sosyal medyadan ve yürüyüşümüze özel WhatsApp hattından bizlere iletilen her dayanışma mesajı, her ses, her çığlık, her talep adımlarımızı güçlendirecek.

Adımlarımız güçlü, yolumuz açık olsun…

 

ITUC ETUC