Salgının yayılma hızını artarken en az altı haftalık bir inziva süresi öngörülürken Fransa’da çalışanların hakları tartışılıyor. Evden çalışma koşullarına adapte olmaya çalışan sendikaların stratejileri ve yeni eylem biçimleri bu dönemde belirleyici olacak.

Dünyayı saran koronavirüs salgınında taşımacılık sektörü çalışanları, sağlık emekçileri ile birlikte potansiyel risk taşıyan gruplar arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Virüsten ilk etkilenenler Asya ülkelerinde çok uluslu şirketler için çalışan işçiler oldu. Onların hemen ardından taşımacılık iş kollarında çalışanlar ve tabi ki hastalıkla mücadele eden sağlık işçileri geliyor. Güvencesiz koşullarda çalışanlar hem hastalanıyor hem de işsiz kalıyor.

Virüsün yayılmasına karşı önlemler alınırken hükumetler ve küresel otoriteler, emeğiyle dünyayı besleyen tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarını korumak için derhal harekete geçmelidir.

Virüsün konfeksiyon üreticisi olan ülkelerde yayılmasıyla daha fazla fabrika kapanacak ve milyonlarca tekstil işçisi işlerinden olacak.

Virüsün yayılması sadece tıbbi bir kriz değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal bir mücadeledir. Hükümetin ekonomik tedbirleri, enformel sektördeki işçilerin, bakıcıların, göçmen işçilerin ve işçi hakları ve sosyal güvenlik ağlarına erişemeyenlerin hayati ihtiyaçlarını dikkate almamaktadır.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’na göre; Corona’ya karşı mücadele ancak halk sağlığını, ücretleri ve istihdamı güvence altına alan kapsamlı bir  yaklaşımla başarılı olabilir

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre, Coronavirüs’ü nedeniyle dünya genelinde 25 milyon insan işini kaybedilebilir.

Hükümetler virüsün yayılmasına karşı okulların ve işyerlerinin kapatılması gibi ulusal tedbirleri almış. Sağlık, genel hizmetler, ticaret ve taşımacılık işkollarında çalışan işçilerin sağlığı tehlike altındayken; turizm, eğitim ve sanat gibi işkollarında işçiler ekonomik sorunlarla yüzyüze geldiler.

Prof. Dr. Mesut Gülmez’in hazırladığı ve ILO Türkiye Ofisi tarafından yayımlanan “1919-2019 ILO-Türkiye İlişkilerinin Yüzyılı” kitabını, Gülmez’in açıklamasıyla birlikte dikkatinize sunuyoruz. ILO Türkiye Ofisi bu değerli eserle Türkiye’deki çalışma hayatı üzerine önemli eksikleri gidermiştir.